631 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Türk tarihinin son ama en parlak yıldızı olan Türkiye Cumhuriyetini,kurucusunu,kurulduğu dönemi,dönemdeki halk yaşamını ve olayları bilmeyi her Türk’üm diyen insanın bilmesi gerektiğini düşünüyorum.Bu devleti sıfırdan inşa eden bir dehanın da tanınmasının gerekliliği sorgulanamaz.Armstrong’un Bozkurt’undan sonra bu kitap kızgın kumlardan serin sulara soktu beni.Bu kitapta Falih Rıfkı Atay’ın Atatürkçü bakış açısına rağmen objektif değerlendirmelerini görmeniz Bozkurt’a göre daha realist bir kitap okuduğunuz hissini veriyor.Atatürkçü olmasına rağmen katılmadığı düşünceleri açıkça belirtebilmiş yazar.Ayrıca bu kitabı okuduktan sonra sanki 1908-1938 arası 30 seneyi dedemden dinlemiş gibi bir hisse kapıldım.Bir çok soru işaretine cevap buldum.Daha fazla uzatmak yerine dizlerinde okumanızı tavsiye edeceğim ve sözün özü olarak şunu diyeceğim : HER TÜRK ÇOCUĞU SORGULAMA YETİSİNE ERİŞTİĞİ AN BU KİTABI OKUMALIDIR.
Çankaya
ÇankayaFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20213,888 okunma
Susmak korkmak değil, kırmamaktır kimseyi... Susmak da dilin içerisindedir. Söylememek ya da söyleyememek dile dairdir. Susmak en iyi anlatıcıdır bazen. Milyonlarca kelimenin ve yüzlerce dilin anlatamayacağı çok şey vardır hayatta. Hiçbir kelimenin ifade edemeyeceği, hiçbir ezginin derdine derman olamayacağı, ne söylenirse söylensin aklın
Reklam
Belağat( söz) İlmi'nin bildik kaidesidir: "Kelam mukteza-yı(yazılı görüş açıklama) hale uygun olmalıdır!" Kelâmın mukteza-yı hâle uygun olması, sözün söyleneceği kimsenin, yerin ve ortamın iyi seçilmesiyle alakalı olup "söylenmesi gereken"in gerekliliğiyle alakalı değildir! Yani söylenmesi gerekli olan, her halukarda söylenmeli ve fakat kime, nerede ve nasıl söyleneceği iyi hesap edilmelidir! İlki başka, ikincisi başka... Velhasıl, işin içinde erik dalına çıkıp anda erik değil, üzüm yemek var! Oysa Yunusumuz ne güzel söylemiş ve niçin açıkça söylemeyeyim aslında herşeyi ve apaçık bir surette, üstelik ne kadar mümkünse o kadar dolayımsız bir sûrette söylemiş! O sadece söylenmesi gerekeni söylemiş, gerekliliği faide'ye hasretmeyip ifade'yi yeterli görmüş... Hatta bu arada lutfedip Belağiyyûn'un bir ifadede aradıkları asgarî şartı, fâide-i tâmme'yi de yerine getirip vazifesini itmam eylemiş...
·
Puan vermedi
"Sözün kısası, kadının ev için gördüğü işler ona bir özerklik kazan dırmaz; bu çalışma topluluğa doğrudan doğruya yararlı değildir. Geleceğe açılan kapısı yoktur, hiçbir şey üretmez. Ancak, üretim ve evler içinde kendilerini topluma doğru aşan varoluşlara kaldığı zaman bir anlam ve saygınlık kazanabilir: bir başka deyişle, bu çalışma kadın
Kadın - İkinci Cins 2
Kadın - İkinci Cins 2Simone de Beauvoir · Payel Yayınevi · 1993267 okunma
180 syf.
·
Puan vermedi
Inceleme değil kitabın kısa özetidir.
  Müslümanların siyasi tarihi gözden geçirildiğinde, tarihi süreçte en çok tartışma konusu olan problemlerin ve birçok siyasî-itikâdî mezhebin ilk varoluş sebebinin “Halifelik Sorunu” olduğu görülecektir. Halifelik konusunda birçok dini-siyasi tartışma yapılmış, kanlar dökülmüş ve mezhepsel ayrılıklar meydana gelmiştir. Hilafet meselesinden dolayı
Halifelik Tarihine Giriş
Halifelik Tarihine GirişMehmet Azimli · Çizgi Kitabevi Yayınları · 201234 okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
bitmesin diye yavaş yavaş ve sindire sindire okudum bu kitabı. toplum ve ahlak kurallarının rahat bir yaşam sürdürdüğünüzde geçerli olabileceğini anlatıyor. onca felaketten sonra bile insanın asla vazgeçemediği şeylerin yemek yeme, dışkılama ve cinsellik gerekliliği olduğunu çarpıcı bir şekilde anlıyorsunuz. körlüğün anlatıldığı kitap görme duyumuza fazlasıyla hitap etmesi bakımından beni etkiledi. kitaptaki hiçbir kişinin ismi ile anılmaması da yine görme duyumuza hitap eden bir ayrıntı bana kalırsa. insanların isimleriyle değil de betimlemelerle anlatılması içeriği bakımından anlamlı geldi bana. yazarın okuyucuyu muhattap alıp bazı yerlerde bizlerle konuşması da tanzimat dönemi kitaplarımızı hatırlattı. o kadar etkilendim ki körlüğün nasıl bir şey olduğunu merak ettim, evimde de olsa bu deneyimi yaşayacak bir günlüğüne kör olacağım. en azından şimdilik! yazarın noktalama işaretlerini kurallara uygun bir şekilde kullanmaması dikkatimi uyanık tutmayı sağladı. bazen bir cümleyi birkaç kere okumak zorunda kaldım. yeni keşfettiğim Jose Saramago'nun hayranı oldum diyebilirim. sanırım filmi de varmış kitabın. okurken mutlaka yapılmalı diye düşünmüştüm zaten. onu da izleyeceğim aynı tadı vermeyeceğine emin olsam da. sözün özü: mutlaka okunmasını tavsiye ederim. tavsiyelere uydum ve pişman olmadım.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022105bin okunma
Reklam
32 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.