"Tren hızla ilerlediği için, dışarıdaki her şey, sahip olduğu her şey sanki binlerce parçaya ayrılıyordu, hepsi geçirip gidiyordu; tepedeki küçük evi, içindeki resimleri, sofrası, masası, sandalyeleri ve yatağı, karısı ve köpeği, onlarca mutlu günü geçip gidiyor, gözden kayboluyordu. Çoğu zaman parıldayan gözlerle hayran hayran seyrettiği o müthiş doğa da özgürlüğü ve tüm yaşamı damarlarından akıp gitmiş gibi hissediyordu, sanki artık yalnızca cebinden hışırdayan bu beyaz kağıttan ibaretti, onunla birlikte kaderin kötü işareti tarafından rüzgâr gibi sürükleniyordu."
Ah,sevgiyle bekleyen kocalarına evlerinde çocuklar armağan eden kadınlar,yalnız başına, savunmasız,bir deneme masası üzerinde çocuk doğurmanın ne demek olduğunu nereden bilsinler ki!
Reklam
Ah, sevgiyle bekleyen kocalarına evlerinde çocuklar armağan eden kadınlar, yanlız başına , savunmasız, bir deneme masası üzerinde çocuk doğurmanın ne demek olduğunu nereden bilsinler ki!
Ah sevgiyle bekleyen kocalarına evlerinde çocuklar armağan eden kadınlar, yalnız başına, savunmasız bir deneme masası üzerinde çocuk doğurmanın ne demek olduğunu nerden bilsinler ki!
Sayfa 56 - venedikKitabı okudu
Ah,sevgiyle bekleyen kocalarına evlerinde çocuklar armağan eden kadınlar,yalnız başına,savunmasız,bir deneme masası üzerinde çocuk doğurmanın ne demek olduğunu nereden bilsinler ki!
"Ah, sevgiyle bekleyen kocalarına evlerinde çocuklar armağan eden kadınlar, yalnız başına, savunmasız, bir deneme masası üzerinde çocuk doğurmanın ne demek olduğunu nereden bilsinler ki!"
Sayfa 56 - VenedikKitabı okudu
Reklam
62 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.