Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevgiyle bekleyen kocalarına evlerinde çocuklar armağan eden kadınlar, yalnız başına savunmasız bir deneme masası üzerinde çocuk doğurmanın ne demek olduğunu nereden bilsinler ki
Tren giderek hızlandığında Ferdinand bir köşeye pusmuş, pencereden bakmaya bile cesaret edememişti. Tren hızla ilerlediği için, dışarıdaki her şey, sahip olduğu her şey sanki binlerce parçaya ayrılıyordu, hepsi geçip gidiyordu; tepedeki küçük evi, içindeki resimleri, sofrası, masası, sandalyeleri ve yatağı, karısı ve köpeği, onlarca mutlu günü geçip gidiyor, gözden kayboluyordu. Çoğu zaman parıldayan gözlerle hayran hayran seyrettiği o müthiş doğa da özgürlüğü ve tüm yaşamı gibi dağılıyor, kaybolup gidiyordu. Tüm yaşamı damarlarından akıp gitmiş gibi hissediyordu, sanki artık yalnızca cebinde hışırdayan bu beyaz kağıttan ibaretti, onunla birlikte kaderin kötü işareti tarafından rüzgar gibi sürükleniyordu.
Reklam
110 syf.
6/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Okuduğum ilk zweig oldu.kısa bir öykü yahudilerin kutsal olarak gördüğü bir şamdanın masası bir hikayesini anlatıyor Müslüman olmama rağmen yer yer sempati duydum özellikle bir yürüyüş sahnesinde yaşlılarla birlikte yolculuk eden çocuğun hissettikleri kısım güzeldi. Genel olarak üslubu bana biraz ağır geldi cümleler biraz uzatılmaya çalışılmış edebi kaygıdan dolayı betimlemeler de romantik bir şiirsel hava katmaya çalışmış yazar rahatsızde olmadım çok beğenmedimde bu seçimden. Genel olarak diğer zweiglerden farklı bir kitapmış bu okudukça görecez inşallah dedikleri gibi farklıdır.
Gömülü Şamdan
Gömülü ŞamdanStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202214,2bin okunma
Casanova!
Şair soyluluğu da, alfabenin birkaç harfini küstahça bir araya getirerek uydurduğu şövalye unvanı Seingalt kadar inandırıcılıktan yoksundur; yatak odasıyla kumar masası arasında herhangi bir kadının şerefine alelacele uydurduğu birkaç mısra misk ve akademik tutku kokmaktadır; ütopik bir roman canavarı olan "Icosameron"u okuyabilmek için insanın eşek gibi inatçı, koyun gibi sabırlı olması gerekir ve bizim iyi Giacomo'muz felsefe yapmaya başladığında da esneme kramplarına karşı çenenizi sıkıca tutmanız iyi olur.
Sayfa 19 - İş Bankası Modern Klasikler DizisiKitabı okudu
Lütfen sağ, sol, dini veya radikal önyargılarınızdan sıyrılarak okuyun!
~ Daha savaşın ve katliamların nerede olduğunu bile doğru şekilde bilmeyen, yazamayan, bir harita dahi açıp bölgeye bakmamış ama dostlar alışverişte görsün misali ''Kudüs’te Katliam Var'' diyebilecek kadar cahil, romantik, klavye kahramanlarımız, sizin için kısa bir bilgilendirme yapalım... Savaş Mescid-i Aksa'nın
Dünya politika oyununda birinci rolü oynamak gibi baştan çıkarıcı bir olanak ona yaklaşıyor bazı bazı. Fouché bundan gereği gibi yararlanmayacak kadar aşırı zekidir. Çirkin ve sevimsiz yüzünün madalya, nişan ve ün için hiç uygun olmadığını, alnına takacağı hiç bir iklilin onu biraz bile kahraman gösteremiyeceğini iyi biliyor. Zayıf ve incecik sesinin kulağa bir şeyler fısıldayıp kuşkulandırmağa uygun düştüğünü, fakat hiç bir zaman ateşli seslenişlerle yığınları sürükliyemiyeceğini de biliyor. Kendisini en güçlü bulduğu yer yazı masası, kapalı odalar ve loşluk, Buralarda gözetlemek, içyüzünü araştırmak, incelemek ve karşısındakini sözle kandırmakta başarı kazanıyor, ipleri çekip yeniden karıştırabiliyor, kendi de göze çarpmıyor ve hiç bir şeye karışmamış oluyor.
Sayfa 26 - Say Yayınları 1984 BaskısıKitabı okudu
Reklam
71 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Herkese merhaba yeni bir kitap ile karşınızdayım. Bugün sizlere "Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat" adlı kitabı anlatmak istiyorum. Yazarı Stefan Zweig olan kitabımız Modern klasiklerin arasında yer alır. Şimdi gelin kitabımızı yakından inceleyelim. 1920 yılında Fransa'da bir pansiyonda konaklayan bir grup, başına gelen bir
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat
Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört SaatStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020126,9bin okunma
Ah , sevgiyle bekleyen kocalarına evlerinde çocuklar armağan eden kadınlar, yalnız başına, savunmasız, bir deneme masası üzerinde çocuk doğurmanın ne demek olduğunu nereden bilsinler ki!
odalar hep aynıdır, her zaman yabancı, soğuk, eskimiş, yıpranmış mobilyalarla, çalışma masası, hasta yatağı ve sonsuz bir yalnızlık
Ah,sevgiyle bekleyen kocalarına evlerinde çocuklar armağan eden kadınlar, yalnız başına, savunmasız,bir deneme masası üzerinde çocuk doğurmanın ne demek olduğunu nereden bilsinler ki.
Reklam
Dışarıdaki her şey, sahip olduğu her şey sanki binlerce parçaya ayrılıyordu, hepsi geçip gidiyordu; tepedeki küçük evi, içindeki resimleri, sofrası, masası, sandalyeleri ve yatağı, karısı ve köpeği, onlarca mutlu günü geçip gidiyor; gözden kayboluyordu. Çoğu zaman parıldayan gözlerle hayran hayran seyrettiği o müthiş doğa da özgürlüğü ve tüm yaşamı gibi dağılıyor, kaybolup gidiyordu. Tüm yaşamı damarlarından akıp gitmiş gibi hissediyordu.
"Tren hızla ilerlediği için, dışarıdaki her şey, sahip olduğu her şey sanki binlerce parçaya ayrılıyordu, hepsi geçirip gidiyordu; tepedeki küçük evi, içindeki resimleri, sofrası, masası, sandalyeleri ve yatağı, karısı ve köpeği, onlarca mutlu günü geçip gidiyor, gözden kayboluyordu. Çoğu zaman parıldayan gözlerle hayran hayran seyrettiği o müthiş doğa da özgürlüğü ve tüm yaşamı damarlarından akıp gitmiş gibi hissediyordu, sanki artık yalnızca cebinden hışırdayan bu beyaz kağıttan ibaretti, onunla birlikte kaderin kötü işareti tarafından rüzgâr gibi sürükleniyordu."
Ah,sevgiyle bekleyen kocalarına evlerinde çocuklar armağan eden kadınlar,yalnız başına, savunmasız,bir deneme masası üzerinde çocuk doğurmanın ne demek olduğunu nereden bilsinler ki!
83 syf.
7/10 puan verdi
Satranç
Çok güzel yazılmış ve düşünülmüş birkitap Yazarın son kitabi olması üzücü Tek başına kalan bir kişinin satranç masası ve taşları olmadan oynadığı hayal gücünü sonuna kadar zorlayan biri okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum .
Satranç
SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,4bin okunma
99 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.