Millenium IV
Ejderha Dövmeli Kız efsanesi ile başlayan Millenium serisinin dördüncü kitabı olan Örümcek Ağındaki Kız, yazar David Lagercrantz tarafından kaleme alındı. Çünkü esas yazarımız Steig Larsson üçüncü kitabı yazdıktan sonra vefat etmişti.
Larsson’un eşsiz yorumları, karakter analizleri ve kurguladığı aksiyonunların tadını tam olarak alamasakta ona yakın bir lezzetle karşı karşıyayız. David Lagercrantz, ana karakterlerimiz Lisbeth Salander ve Mikael Blomkvist’i çok iyi parlatarak, sevenlerinin karşısına yeniden çıkarmıştır. Zorlu bir görevi alnının akıyla başardığını söyleyebiliriz.
Kitabın konusundan kısaca bahsetmek gerekirse, Lisbeth yine rahat durmuyor ve Amerikan Ulusal Güvenlik Dairesi NSA’nın asla hacklenemez denilen ağını hackliyor. Değerli devlet sırlarını elde ediyor. Haksızlığa asla tahammülü olmayan Lisbeth edindiği bilgilerden sonra daha da öfkelenerek, adaletsizliğe karşı mücadeleye girişiyor. Öte yandan uzun yıllar yapay zeka ile uğraşan ve bu konuda uzman olan Prof. Balder bir gece yarısı Mikael ile görüşmek istediğini belirtir ve evine çağırır. Millenium Dergisi’nin içinde bulunduğu zor durumdan kurtaracak bir haber kokusu alan Mikael profesörün evine gittiğinde aslında tam bir örümcek ağına düşmüş gibi olacaktır. Her iki ana karakterimizinde birbirine ihtiyacı vardır şimdi ve yıllar sonra yolları yeniden kesişmiştir.
Güzel bir devam kitabıdır, okunmasını tavsiye ederim.
Keyifli okumalar.