Tasavvuf felsefesi ile benzerlikler bulduğum, rahat okunan bir eser oldu benim için.
Kendi dünya görüşüme ve hayata bakış tarzıma en yakın bulup altını yoğun bir şekilde çizdiğim bölüm sayfa 143 'te idi:
" Sevgi, dostum Govinda, her şeyin başı gibi görünüyor bana.
"...benim için tek önemli şey, dünyayı sevebilmektir; onu aşağılamamak, ona ve kendime hınç ve nefret beslememek, ona, kendime ve tüm varlıklara sevgiyle, hayranlıkla ve huşuyla bakabilmektir. "
Her şeyin karşıtıyla anlaşılabileceği, yaşanan tek anın şimdi olduğu düşünceleri de benimsediğim düşüncelerdendir.
Kitaptan bazı alıntılar :
Senin ruhun bütün dünyadır.
Amaç ve töz nesnelerin arkasında bir yerlerde değil, onların içindeydi, her şeydeydi kısaca.
Tüm nesneler ölümlüydü.
Yalnızca şu an vardır.
Yumuşak, sertten güçlüdür. Su, kayadan güçlüdür. Sevgi, zorbalıktan güçlüdür.
Onun için tekrar tekrar ölüp dirilsen bile yine de yazgısının en küçük bir parçasını bile alıp koparamazsın ondan.
Ben'i akıp giderek birlik içine karışmıştı.
Tüm günahlar bağışlanmayı, tüm küçük çocuklar yaşlıyı, tüm bebekler ölümü, tüm ölenler sonsuz yaşamı kendi içinde taşır. Hiç kimse bir başkasının ilerlediği yolda ne kadar ilerlemiş olduğunu göremez.