Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
372 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Anında tükenen o kitap
Üç serinin birleşiminden oluşan bu kitap şuana kadar okuduğum hiç bir romana benzemiyor. Kitap su gibi akıyor.
Agota Kristof
Agota Kristof
bu kadar övgüyü hak ettiğini düşündüğüm bir yazar. Sadeliği ve sarsıcılığı nasıl bu kadar dengeli götürmüş gerçekten büyük bir hayranlıkla okudum. Adını bilmediğimiz ülkede savaş dönemini anlatıyor ama ne fark eder adını bilsek değişen ne olacak ki savaş her ülkeyi maddi manevi tüketiyor. Önce fakirlik, yoksulluk sonra ahlâkî çöküş beraberinde geliyor. Önce ikizlerin gözünden hikâyeyi izlerken yazar sonra ters köşe yapıyor gerçekten aklımızla oynuyor. Kitapta olabilecek bütün ruhsal sıkıntılara ve sapıklıklara rastlamak mümkün. Böyle manyak bir kitabın sonu tam olarak böyle olmalıydı. "Tren iyi fikir."
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü Yalan
Büyük Defter - Kanıt - Üçüncü YalanAgota Kristof · Yapı Kredi Yayınları · 20193,185 okunma
115 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Hayatın Kendisi Bir Uzun Hikâye
Beni; okuduğum kitaplar, dinlediğim türküler, şiirler bitirecek, bunu hissediyorum. Beni gurbet bitirecek, biliyorum. Hani hepimizin Hayati İnanç'ın sesiyle bildiğimiz bir şiir mısrası var ya; "Gurbet eli bizim için yaptılar." diye... Gurbet eli Ali için, Mustafa için ve belki de benim için yaptılar. Ben kendi uzun hikayemin
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,4bin okunma
Reklam
Zaman bana da bir nehir gibi geliyor. O nehirde yüzüyorum. Sular akıyor ama hangi damla arkamda, hangisi önümde; nehir mi daha hızlı akıyor; ben mi; su önüme mi geçiyor, arkamda mı kalıyor anlayamıyorum. Gerçek olan tek şey sonsuz bir akış."
583 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Roman adeta bir film şeridi gibi beyninizden akıyor. 620 sayfa ama mükemmel bir roman. Aslında roman demek uygun değil çünkü yazar 13 yıllık hapisi,kürek mahkumluğunu,hücre cezalarını gerçekten yaşamış. Bunu da gayet akıcı bir şekilde anlatmış. Romanın,keşke şu bölüm farklı olsaydı diyebileceğim bir yeri var ki hala beni duygulandırıyor.. (SPOİLER İÇERİR) Kızılderili kabilesindeki ailesine dönmesini çok isterdim.. Fakat dediğim gibi yazarın gerçek hayat hikayesi olunca ve mahkum hayatının zorlukları göze alınınca bir şey diyemiyorsunuz.. Hala boğazım düğüm düğüm...
Kelebek
KelebekHenri Charrière · E Yayınları · 19705,3bin okunma
Sonra fark ettim ki Su akıyor, rüzgar esiyor, yağmur yağıyor Her şey yine ve aynı şekilde oluyor Öyle bir yere geldim ki Sıcak ve soğuk, aşk ve nefret, savaş ve barış Üşümek ve sonra ısınmak gibi Gitsem ayrılık olur, kalsam çöl Gidersem bende hasret olur ve belki beni sevenler de özler ama Anladım ki özlemden hiç kimse ölmüyor, ama ben ölüyorum Nefes alıyorum, önemsiyorum ve gitmek istiyorum Anladım ki hasret yeni bir aşka kadar sürüyor Sevdiklerim ve beni sevenler, Bağışlayın su akıyor ve ben gidiyorum
Yok Gibi Yaşamak
Boğuk bir bakışın oluyor senin Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan Durma bana türkü söyle Anadolu olsun Susuz dudak gibi çatlak olsun Karanfil gibi olsun kara çiçek gibi solgun yüzün Durmadan akıyor kalbim ayaklarına bana karanlık bakma Ağıyorum bir karanlık karayel saçlarına Çekme ülkemden nar yangını gözlerini Beni bu kentten kurtar beni yalnız ko git beni Arıyorum arıyorum o ilk çağ ırmaklarında sedef ellerini Susmam seni ürkütmesin içimde çağlar var bilmelisin Katı bir yalnızlık bu bilmelisin Kaçmam kendimi bulmam ben senden yoksunum iyi bilmelisin. Şu yalnızlık çıkmazında önümde niye sen varsın Niye her şey bir anda kayıyor sen kayıyorsun Kalbim niçin bu kadar yabancı sen niye yoksun Bir sam yüklü geceleri içimden atamıyorum Niye bunları bir anda unutamıyorum Hadi tut elimden gök gibi ölü kadar yalnızım.
Reklam
Boğuk bir bakışın oluyor senin Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim Yok gibi yaşamak bu kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan Durma bana türkü söyle Anadolu olsun Susuz dudak gibi çatlak olsun Karanfil gibi olsun kara çiçek gibi solgun yüzün Durmadan akıyor kalbim ayaklarına bana karanlık bakma Ağıyorum bir karanlık karayel saçlarına Çekme ülkemden nar yangını gözlerini Beni bu kentten kurtar beni yalnız ko git beni Arıyorum arıyorum o ilk çağ ırmaklarında sedef ellerini Susmam seni ürkütmesin içimde çağlar var bilmelisin Katı bir yalnızlık bu bilmelisin Kaçmam kendimi bulmam ben senden yoksunum iyi bilmelisin. Şu yalnızlık çıkmazında önümde niye sen varsın Niye her şey bir anda kayıyor sen kayıyorsun Kalbim niçin bu kadar yabancı sen niye yoksun Bir sam yüklü geceleri içimden atamıyorum Niye bunları bir anda unutamıyorum Hadi tut elimden gök gibi ölü kadar yalnızım.
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
1. Saçlarını kimler için bölük bölük yapmışsın Saçlarını ruhumun evliyalarınca örülen Tarif edilmez güllerin yankısı gözlerin Gözlerin kaç kişinin gözlerinde gezinir Sen kaç köşeli yıldızsınFabrika dumanlarında resmin Kirli ve temiz haritaları doldurmuşsun Hâtırasız ve geleceksiz bir iç deniz gibi Aşka veda etmiş topraklarda durmuşsunBenim geçmiş
Lethe
. Karanlık bedenini sardığında, sığınacağın bir gölgen de kalmayacak... ama ilerle. Irmağın kıyısında... tek duyduğun akışın sesi olana dek ilerle. Bir an gelecek, ürpertiyi hissedeceksin bedeninde ve o ana dek sadece ilerle. Emin adımlarına şüphe bininceye dek. Sadece ilerle... Titreyişlerine eşlik eden sık soluklanışların... Korku mu yoksa
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.