Bu insanlar kendisine, "Çanların Sesi"
Transcontinental'de, "Peri ile İnci" The Hornette yayımlanır yayımlanmaz nasıl hemen okuduklarını ve o anda Martinin
başarıya ulaşacağını hemen sezdiklerini anlatıyorlardı. Tanrım! O zamanlar aç biilaçtım, paçavralar içinde dolanıyordum diye düşündü Martin. Neden o zaman yemek vermediniz bana? Asıl o zaman vaktiydi. İş bitirilmişti. Şimdi beni tamamladığım işler için besliyorsanız neden ihtiyaç,
duyduğum zamanlarda beslemediniz? "Çanların Sesi" nin de
"Peri ile İnci"nin de tek kelimesi değişmedi. Hayır, siz beni bitirdiğim iş için beslemiyorsunuz! Siz, şimdi herkes beni
besliyor diye besliyorsunuz çünkü beni beslemek bir onur artık. Beni besliyorsunuz çünkü sürü halinde yasayan hayvanlarsınız, çünkü kalabalığın bir parçasısınız, çünkü şu sıralar o kalabalığın aklı fikri sadece beni beslemekte. Ya Martin Eden'la Martin Eden'ın bitirdiği iş nerede? diye sordu kendi kendine acıyla. Sonra onuruna zeki ve esprili sözlerle kaldırılan kadehlere, aynı şekilde yanıt
vermek üzere ayağa kalktı.