Sevban! Buyur Baba! Bir ışık Galata Kulesi'nde, bir ışık Süleymaniye Camii'nde evlat! De bana, gördüğün nedir? Galata göz gibi, Süleymaniye gönül gibi bakıyor Baba! Eyvallah evlat! Gözün etrafı alımlı, ışığı dışa yansıyor. Ne vakit, gözümü rahatsız eden ışıltısıyla Galata'ya baksam, aklıma dünya geliyor!
Sayfa 75
Macaristan'da Kanuni Sultan Süleyman türbesi.
Kanuni'nin son seferi Zigetvar'da, kuşatma esnasında vefat etmesi üzerine naşının bozulmaması için iç organları çıkarılmış ve otağının olduğu yere, bedeni ise İstanbul'a getirilerek Süleymaniye Camii avlusundaki bugünkü yerine defnedilmişti. Yerine geçen oğlu İkinci Selim Han, babasının iç organlarının defnedildiği yere türbe, etrafına da külliye yaptırmıştı. 150 yıl kadar Osmanlı hâkimiyetinde kalan Zigetvar Kalesi'ni işgal eden Habsburg askerleri tarafından türbe yıkıldı. Zamanla türbenin yeri unutulsa da Macarlar, bu bölgeye türbe manasına gelen 'Turbek' ismini vermişler.
Reklam
Kızına göre Sultan Abdülhamid'in dindarlığı
Ayşe Sultan, babasının dindarlığını bütün çıplaklığıyla ortaya koymaktan çekinmemiştir: Babam doğru ve tam dini itikada sahip bir Müslümandan başka biri değildir. Beş vakit namazını kılar, Kur'an-ı Kerim okurdu. Gençliğinde Şazeli tarikatına girmişti. Daima camilere devam ettiğini, Ramazanlarda Süleymaniye Camii'nde namaz kıldığını, o zamanlar camide açılan sergilerden alışveriş ettiğini hikaye tarzında anlatırdı. Böylece camide namaz kıldığı günlerden birinde Hamza Zafir Efendi adında muhterem bir şeyhe tesadüf edip onunla ahbap olmuş, bu tarikata bu suretle intisap etmiştir. Keza Yahya Efendi Tekkesinin büyük şeyhi olan Abdullah Efendi vasıtasıyla dahi Kadiri tarikatına intisap etmiştir. Babam herkesin namaz kılmasını, camilere devam edilmesini çok isterdi. Sarayın hususi bahçesinde beş vakit Ezan-ı Muhammedi okunurdu. Babamın bir sözü vardı:"Din ve fen," derdi. "Bu ikisine de itikat etmek caiz" olduğunu söylerdi.
İstiklal Savaşı'nı ilk kim başlattı?
(Özet bana ait ama bilgiler tamamen Karabekir Paşa'nın kitaplarından derlenmiştir; kaynaklarını gerek gördükçe vereceğim). İstiklal Harbi yapmak fikrini ilk önce ortaya koyan ben idim. İlk önce 29 Kasım 1918'de İstanbul'da Zeyrek'te Süleymaniye Camii'ne nezareti olan(bakan) ağabeyimin evinin bahçesinde bu meseleyi İsmet Bey'e (İnönü'ye) açtım. Münakaşalar yaptık. Birlikte Osmanlı kabinesine girmek karar ve mesaisinde olan Mustafa Kemal Paşa' ya da Şark'a hareketim sırasında, 11 Nisan 1919'da Şişli'deki evlerinde, İstiklal Harbi yapmak lüzumunu ve planımı bildirerek, Anadolu'ya gelmesini teklif ettim. Uzun münakaşalar yaptık. Nihayet 12 Nisan 1919'da İstanbul'dan hareket ederek Milli Mücadele' yi bizzat başlattım. "Siyasi ve askeri planlarını tespit ettim." Bir hafta sonra 19 Nisan'da Trabzon'a çıktım. İzmir'in işgali üzerine ilk mitingi Trabzon'da düzenlettim, daha o sıralarda Mustafa Kemal Paşa Samsun'a bile çıkmış değildi.
Süleymaniye kubbesi, bizim medeniyet tasavvurumuzun koruyucusu ve kuşatıcısı olan kendi gök kubbemiz, süleymaniye camii'nin zemini, vatanın bütün arzları ve içindeki cemaat de dokuz asrı aşan bir tarihten kopup gelen ecdadımızla beraber var olan bizlerizdir.
Haliçten Süleymaniye Camii Görünümü
"Hakikàti haykıran bir göz gibi parıldarken Süleymaniye, yüreğimde birazca umut, dilimde kocaman bir eyvallahsın... resmim.net/f/cZyYnr.jpg Fotoğraf ve Söz Mehmet Cuma ÖZTÜRK
Reklam
659 öğeden 561 ile 570 arasındakiler gösteriliyor.