gözümün tâ içine bakıyor,
hem de o şimşek gibi gözlerle yine..
parlıyor uzaktan
ayın on dördü gibi
vakti gelsin, o zaman var mı yürek anlarsın.
Kızımın iffeti batmakta rezilin gözüne
Acırım tükrüğe billâhi, tükürsem yüzüne!
içim sanki yanardağ kesilir.
Hele gözler..
Bir kıvılcım ile alevlendiriyor anlayışı.
Ben de bir yer bularak şöylece tenhâ dalayım
Varlığımdan geçeyim, mahv-ı temâşâ kalayım
Safahat - İkinci Kitap - Süleymaniye KürsüsündeMehmet Akif Ersoy · Tiyo Yayınları · 20216,3bin okunma
Sırr-ı terakkinizi siz, / Başka yerlerde taharriye heveslenmeyiniz. / Onu kendinde bulur yükselecek bir millet; / Çünkü her noktada taklit ile sönmez hareket.
Kalkınmanın sırrını siz, / Başka yerlerde aramaya heveslenmeyiniz, / Onu kendinde bulur yükselecek bir millet; / Çünkü her noktada taklitle sönmez hareket.
Sayfa 89 - BeyanKitabı okudu
Yürüyor dine beş on maskara, alkışlanıyor,/Nesl-i hazır bunu hürriyyet-i vicdan sanıyor!
Sayfa 67 - BeyanKitabı okudu
Anlayıp hayata nakşettirmektir önemli olan
İnmemiştir hele Kur'an, bunu hakkıyle bilin, / Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için!
Sayfa 51 - BeyanKitabı okudu
Akif mesela Süleymaniye Kürsüsünde ilim ve sanat öğrenerek ülkesine dönen
idealindeki Türk aydınını şöyle tarif ediyordu:
Beyni var, şaplwsı yok; san 'atı var, tırnağı yok;
Şer'-i ma 'suma olan hürmeti benden bile çok'
Sayfa 39 - PdfKitabı okudu
