“ Anadolu’da Çelebi Mehmed, Rumeli’nde hakim olan rakip kardeşlerine, evvela Süleyman sonra Musa’ya karşı daima imparatorun dostluğuna güvendi, güvence olarak küçük kardeşi Kasım’ı ve kız kardeşi Fatma’yı rehin olarak Manuel’e gönderdi. ( Süleyman da oğlu Orhan’ı İstanbul’a rehine göndermişti. Bizans, Orhan’ı Osmanlı Devleti’ne karşı daima kullandı; Orhan 1453’te Fatih’e karşı İstanbul surları üzerinde savaşacaktır. ) İmparator ve Venedik, Çelebi Mehmed’i Bayezid dönemi durumunu geri getirmek isteyen Musa’ya karşı desteklediler.”
Mehmed Çelebi(Fatih) fevri, dik kafalı bir mizacı vardı ve en ufak nasihata uymayı bile reddediyordu.
Reklam
Konya'daki büyük postnişin olan Hacı Mehmet Çelebi , yapmak istediği reformlar sebebiyle 3. Selim ile anlaşmazlıga düştüğünde bile tarikata yönelik politik destek ve katkı azalmış değildi. Sultan 2. Mahmut 1826 yılındaki ordu reformuna yeniçerileri feshederek başladığında, bu askeri bölüğe dini hizmet veren Bektaşi Tarikatı derhal kapatıldı ve yasa dışı ilan edildi. 1 9. yüzyılın sonunda bu tarikat yeniden açılana kadar, Mevlevi Tarikatı bu dini hizmeti vermeye devam etmiştir.
Seyahatname Ciltler: Seyahatine dair bıraktığı 10 ciltlik Seyahatname'nin konuları şu şekildedir. I. Cilt: İstanbul ve civarı Eserin birinci cildinde İstanbul'un târihi, kuşatmaları ve fethi, İstanbul'daki mübârek makamlar, câmiler, Sultan Süleyman Kânunnâmesi, Anadolu ve Rumeli'nin mülkî taksimâtı, çeşitli kimselerin yaptırdığı câmi, medrese,
Bir görgü tanığı olan Nuri Dersimî, Talat ve Enver paşaların, Çelebi'yi bu alayı kurmakla görevlendirmek için Hacıbektaş'a gittiklerini söylerken; diğer bir görgü tanığı Erzincan Mücâhidîn-i Bektâşiyye Taburu kumandanı Sıdkı Baba da, bu alayı kurma teklifinin Sultan Mehmed Reşad veya Talat ve Enver paşalardan gelmediğini, Çelebi'nin kendi inisiyatifi ile olduğunu söylemektedir.
Hükümdar ve kumandan terbiyesi ile büyütülmüştü.
Şu fıkrayı hatırlayalım: Şeyh Hacı Bayram Veli Edirne'yi ziyaretinde ll. Mehmet beşikte idi. II. Murat Şeyh Hacı Bayram'a: "İstanbul'u almak istiyorum, büyük babam Yıldırım Beyazıt, amcam Musa Çelebi ve ben muhasara ettik muvaffak olamadık, İstanbul bize lâzım, gönül et de bu şehri alayım." diyince Şeyh: "Beyim, bu şehri sen alamayacaksın, ben belki göremeyeceğim, lâkin bu şehri beşikteki şehzade ile bizim köse olacaktır." diye şehzade Mehmed ile Ak Şemseddin'e işaret etmiştir. Bundan sonra Sultan Murat İstanbul'u almaya bir daha teşebbüs etmemiş, lâkin oğluna her fırsatta: "Mehmed; Sen İstanbul'u Ak Şeyh ile alacaksın." diye telkinlerde bulunmuştur.
Reklam
613 öğeden 371 ile 380 arasındakiler gösteriliyor.