Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sultan Coşkun

Sultan Coşkun
@sultancoskun
Bir başkasının yüreğini, yüreğinden geçenleri yargılarken kişi bir miktar da olsa alçakgönüllülükten ve yardımseverlikten nasibini almış olmalı.
Sayfa 108 - Nebi
Reklam
a) Son yıllarda ülkede hırsızlar çoğalmış olabilir. b) Son yıllarda dürüstlük, namus gibi değer yargılarına her fırsatta başkaldırmaktan hoşlananlar çoğalmış olabilir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
'İnsanlar cehennem azabından korkmadan iyi olabildiklerinde daha üst düzeyde bir uygarlığın ilk adımı atılmış olacaktır.'
Sayfa 192
Burası bizim değil, bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi!
Reklam
O sazlı sözlü eğlence gecelerinden birinde, huzurdaki sanatçılar "Gel gitme kadın" şarkısını söylemeye başladı. Atatürk'ün yüzü bulutlandı, gözleri nemlendi. Ertesi sabah manevi kızı Sabiha Gökçen geldi yanına; "Niye ağladınız o şarkıda?" diye sordu. Atatürk hüzünle "Gökçen" dedi; "Ben bu toprakları seviyorum. Yurdumun toprağını, dağını, taşını, havasını, insanlarını seviyorum. Bazı şarkılar bana bir gün bu insanlardan kopacağımı hatırlatıyor. İşte o zaman içime bir ateş düşüyor. Ve bu ateş, sonradan gözyaşı olarak akıp gidiyor. Unutma ki Mustafa Kemal'ler de insandır ve onlar da zaman zaman ağlamak isterler."
sofra
"Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir."
Sayfa 14
Ama hırsızlık bağışlanamayacak tek suç, değil miydi? Bütün günahların anası? Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşam çalarsın. Karısını bir kocadan, çocuklarını bir babadan mahdum edersin. Yalan söylediğin zaman, bir insanın gerçeğe ulaşma hakkını çalmış olursun. Aldattığın zaman, bir insanın doğruluk, adalet hakkını elinden alırsın. Çalmaktan daha büyük bir kötülük yoktur.
"Ulu Önder Atatürk şu sözü boşuna söylememiş: 'Adalet mülkün temelidir.' Vallahi de, billahi de doğru. Bazı hakimlerin karşısına mülkünle çıkıyorsan, adaleti de kendi lehine satın alabiliyorsun."
Sayfa 408
"Türk kadınları sizin gibi yetiştirilmiyor. Bize küçük yaştan beri bazı yanlışlar doğru diye öğretiliyor."
Sayfa 57
Reklam
"Yukarıda bir yerde bir Tanrı varsa, umarım benim viski içmem ya da domuz yememden çok daha önemli meselelerle uğraşıyordur."
"Biliyor musun, hayatım boyunca pişman olduğum pek çok şey yaptım," dedim. "Bunlardan en büyüğü de, sana verdiğim sözü tutamamaktır. Ama bu bir daha asla yinelenmeyecek. Sözcüklerle anlatılamayacak kadar üzgünüm. Senden beni bağışlamanı istiyorum. Bunu yapabilir misin? Beni affedebilir misin? Bana inanabilir misin?" Sesimi alçalttım. "Benimle gelecek misin?" Yanıtını beklerken, zihnim uzun zaman öncesine, bir kış gününe gitti. Hasan'la yapraksız bir vişne ağacının altında, karın üzerinde oturuyorduk. O gün Hasan'la gaddarca oynamış, bana olan sadakatini kanıtlamak için pislik yer misin, diye sormuştum. Şimdi merceğin altındaki bendim; sözünün eri, güvenilir biri olduğunu kanıtlamak zorunda olan. Bunu hak etmiştim."
Çocuklar boyama kitabı değildir. Onları en sevdiğin renklere boyayamazsın.
Ama insanlar, yaşanan bütün felaketler gibi bu olayı da çabuk unuttu.
Sayfa 103
Olsun. Gönül sevgiye karşı her zaman çocuktur.
92 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.