Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Pervanelerin şem'e olan sevdasını bilirsin paşa. Hoş biz de mürşide irşad etmeye çalışıyoruz. Sultanu'ş-şuara derler sana, elbet bilirsin. Pervaneler şem'e öyle âşıklardır ki, her daim ziyası devam etsin isterler. Bir dem olsun karanlığı görmesin diye can larından dahi sakınırlar onu. O sönmesin diye nefes dahi almaz lar. Öyle canhıraş çalışırlar ki onun için. Bu nasıl aşktir anlaya maz akıl sahipleri. Bir zaman sonra bakarlar ki, o servi endamlı mumun atesi azaliyor. Can fitili sönüyor. Başka çare bulamayıp teker teker at larlar o yanan ateşe ki şem' sönmesin. Ömrü bitmesin... Yani ki ölmesin diye paşa. O ölmesin diye canlarından geçerler. Sonra mum yapicilari güzel kokularla yaparlar mumlari ki, o yanan pervanelerin ölüleri kokmasın. Kokuyu içlerine çekenler, perva nelere dil uzatmasın. Bed buhur çekmesinler genizlerine.
Sultânu'ş-şuarâ Necip Fazıl Kısakürek, hayat yolculuğunda hazırlanması gereken azığa şöyle dikkat çeker. Hasis sarraf, kendine bir başka kese diktir! Mezarda geçer akçe neyse, onu biriktir!
Sayfa 23 - Erkam Yayınları, Genç Kitaplığı, 1. Basım: Şubat 2010Kitabı okudu
Reklam
Sultanu's-Suara: Namaz sancıma ilaç, yanık yerime merhem Onsuz, ebedi hayat benim olsa istemem!
Sayfa 49 - siyer yayınlarıKitabı okudu
Sultanu'ş-Şuarâ: "Namaz sancıma ilaç, yanık yerime merhem Onsuz, ebedi hayat benim olsa istemem!"
"Namaz sancıma ilâç, yanık yerime merhem Onsuz, ebedî hayat benim olsa istemem!" ~Sultanu'ş-Şuarâ
Para da para para da para...
Necip Fazıl, 25 Mayıs 1980'de Türk Edebiyatı Vakfı'nca "Sultanü'ş Şuara" (Şairler Sultanı) ilan edilmiştir. Bu haberi kendisine ulaştıranlara, "Unvanı boş verin, para var mı para!" demiştir.
Sayfa 161 - İnkılap Kitabevi - Genişletilmiş 12. Baskı 2020Kitabı okudu
Reklam
Namaz sancıma ilâç, yanık yerime merhem Onsuz, ebedî hayat benim olsa istemem! Sultanü'ş Şuara
Dini mizacıyla Süleyman Çelebi, hassasiyetiyle Fuzuli, ihtişam ve ustalığıyla Bâki, öfkesiyle Nefi, mantık ve aklı kullanımıyla Nabi, şive ve zarafetiyle Nedim, irfan ve inceliğiyle Şeyh Galib en çok Necip Fazıl'ın şiirlerinde görülmektedir. O yüzden "Sultanü'ş-Şuara" ünvanını hakkıyla kazanmıştır.
Necip Fazıl'dan sadece Sezai Karakoç'un diriliş kuşağının çıktığını söylemiyorum, aynı zamanda Necip Fazıl'ın yaşadığı dönemde ortaya çıkan bütün siyasi akımların, entelektüel akımların, kültürel akımların hepsinin Necip Fazıl'ı üstat olarak bellediklerini, "sultanü'ş-şuara" olarak tanımladıklarını bilelim.
Akif Emre, NFK'nın Sağcılaştırılma Çalışması..
Akif Emre, 1970'lerin sonuna doğru onun Sultanu's Şuara ilan edilmesini sisteme eklemleme, sağcılaştırma, muhafazakárlaştırma girişimi olarak görür.
Sayfa 64 - MuhitKitabı okudu
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.