"Enlil Sümer tabletlerinde yüce bir efendi, baba, yaratıcı ve "şiddetli bir fırtına" olarak geçer. Sümer inancına göre insanların kaderini belirleyen odur, onun emri değiştirilemez ve sorgulanamazdır. Krala krallığını veren de Enlil'dir. Krallara toprak ve krallık tahsis etmek gibi önemli bir görevi vardır...
Enlil, Sümer yaratılış mitinde önemli bir rol oy namış, göğü (An) ve yeryüzünü (Ki) birbirinden ayırmıştır. Enlil, rüzgar, hava, toprak ve fırtına tanrısıdır. Tufanda selden sağ kurtulan Ziusudra'ya (Nuh) ölümsüzlükle ödüllendirmiştir."
"Sümerlerde güneş ve adalet tanrısı olarak bilinen Utu'nun bir diğer adı da "Şamaş"tır. Şamaş, "Samas" ve "Babbar" isimleriyle de bilinmektedir.Utu'nun tapınağı Sippar şehrindeydi...
Utu, Sümer tabletlerinde her gün insanlığın hayatını aydınlatmak için geri dönen, bitkileri, işığı ve sıcaklığıyla büyüten güneşle ilişkilendirilmiştir...
Güneş tanrısı olarak Utu, karanlığın ve kötülüğün üzerinde işığın gücünü kullanır ve adaleti sağlardı."
Gençtik, yaşlılardan şikâyet ederdik. Yaşlandık, gençleri beğenmez olduk. Yaşlılar bizi beğenmezdi, şimdi biz gençleri beğenmiyoruz. Üzerinde yaşadığımız şu vurdumduymaz dünya, biz onu ne hâllere koyarsak koyalım, milyonlarca yıldan beri hep aynı yasalara göre döner durur ve gençlikle yaşlılık arasındaki bu ilişki de değişmezliğini aynı şekilde sürdürür gider.
Binlerce yıl öteden kalan ilk yazılı belgelerde, Sümer tabletlerinde, gençlikten şikâyetler, gençlik için endişeler var. Onlar da "Gençlik, bozuldu." diyorlar. Dertleniyorlar. Tıpkı bütün çağların bütün nesilleri gibi. Tıpkı bizim gibi.