Acaba insanın içini dışına çevirseler, vicdanı ile başbaşa kaldığı zamanlar, kurduğu hayallerden dolayı kendi gözünde kendisine daha fazla iğrenç görünür mü?
İnsan bir garip hayvandır ki her şeye alışır, alışmadığı her şeyden korkar. Hatta bazı kere o kadar korkar ki mesela ölümü -dünyada en çok geçici oluşuyla bilinen- mutluluktan ayrılmaya bile tercih eder.
İnsan her adımını mezardan uzaklaşmak için atar, yine her adımda mezara bir adım daha yakınlaşır. Nitekim her nefesini hayatı uzatmak için alır, yine her nefeste hayatından bir nefeslik zaman azalır.
Sabahleyin güneş doğarsa, gün güzel geçecek demektir, o zaman kendi kendime şöyle demekten kendimi alamıyorum: Yine insanların birbirlerine zehir edecekleri güzel bir gün!