Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Allah'ın farz kıldığı hiçbir ibadet hiçbir veli tarafından inkâr ve ihmal edilmemiştir. Zaten öyle velî olmaz. Ve veliler farzlardan sonra hiçbir sünneti de ihmâl etmemişler ve bununla da yetinmemişlerdir. Kendi meşrepleri, ictihatları ve tercihleri doğrultusunda da nâfileler ile meşgul olmuşlar ve böylelikle Hakk'a ulaşmış, O'na dost olmuş, evliyâ mertebesine ermişlerdir. Allah dostlarının ulularından ve Hâlvetîliğin Orta Kol denen ana kollarından birinin Pîri olan Manisa'daki Yiğitbaş-ı Veli Ahmed Şemseddin-i Marmaravî Hazretleri: "Günde beş vakit namazı sünnetlerine riâyet ederek kılmanın ötesinde; öğle ve yatsı namazlarının son sünnetlerini dört rekât kılamazsam, ayrıca her gün; teheccüd, işrak, kuşluk, evvabîn-tevbe namazlarını ve her abdest aldıktan sonra vudú namazını kılmazsam, kendimi bî-namaz (namazsız) addederim." buyuruyorlar... İşte bu veliler farzların ifasını yeterli zannederek kendilerine "Oldum." diyenleri uyarmak, onları daha yükseklere, yücelere çıkarmak ve bu süretle insan olmanın mânâsını yaşatmak için, sünnet ve nâfileleri işlemeye teşvik etmek ve farzların konuluş gâyesini onlara öğretmek için yazmışlar, söylemişlerdir. Yegâne örnekleri de Resûl-i Ekrem Efendimiz'dir.
Kur'an ve Sünnet'e uymayan her iş dengesizdir; dengesiz her iş zararlıdır.
Reklam
Dayatılan Yaşam Tarzında Gıdalarımız!
Yakın zamana kadar, Müslümanlar hangi yiyecegin helal, hangi yiyeceğin haram olduğuna kolayca karar verebiliyordu. Kur'an ve sünnet bize kolayca anlaşılabilecek kurallar bildirmiştir. Yakın zamanımızda gelişen gıda endüstrisi, gittikçe yaygınlaşmış, klasik yiyecek ve içeceklerimiz dahi yeni teknolojilerde üretilir duruma gelmiştir. Her gün yediğimiz ekmek gibi. Bunun yanında bilinmeyen birçok yeni gıda çeşidi ortaya çıkmıştır. Kola, ciklet, ketçap, mayonez, marshmallow v.s. gibi. Bu durum Müslüman tüketiciyi kolayca çözemediği iki soru ile karşı karşıya bırakmıştır...
Müslüman halkımızın camilere astığı söz konusu isimler, Peygamber Efendimiz'e, Dört Halife'ye, Hazreti Hasan ve Hazreti Hüseyin ile Peygamber Efendimiz tarafından cennetle müjdelenen sahabîlere aittir. Bu isimlerin cami duvarlarına asılmasının en önemli sebebi de, özellikle Şia'nın Ehl-i Sünnet'e yönelttiği "Ehl-i Beyt düşmanlığı" ithamının yersiz ve dayanaksız olduğunu, yine Şia'nın Sahâbe konusundaki yanlış ve yaralayıcı tutumuna cevap olarak Ehl-i Sünnet'in kucaklayıcı Sahabe anlayışını yansıtmak içindir.
Sayfa 35 - Rıhle KitapKitabı okuyor
'' Doğu kıyılarındaki Afrikalılar sünnet olmamışlara "hayvan" derler. Onlar henüz totem ruhunu almamış, güdüselliklerini feda etmemişlerdir. Hayvanla insanın henüz ayrılmamış olduğu söylenebilir; bu yüzden de içlerindeki hayvan daha üstündür ve onlar insan olarak değil, hayvan olarak görülmelidirler. ''
- ben, ehl-i sünnet ehl-i beyt muhabbetine dalmışım. böylece, yüce hâkk'ın şükrünü edâ ediyorum. ehl-i beytin muhabbeti, ehl-i sünnetin sermayesidir.
Sayfa 1018 - merve yayıneviKitabı okuyor
Reklam
Özgürlük ve bencillik Bazı insanların geçim sıkıntısı, gelecek kaygısı ve sağlık problemleri olmadığı halde doğum kontrolüne başvurmaktadır. Mesela çoğunluğunu zengin ve gelecek kaygısı olmayan insanların oluşturduğu bir grup , sırf kendi rahatsını , keyiflerini ve güzelliklerini bozmamak, vur patlasın çal oynasın mantığıyla sabahlara kadar eğlenmek, lüks hayatlarına engel olabilecek bir çocukla uğraşmamak , zamanlarını sadece kendilerine ve yanlarından ayırmadıkları kedi ve köpeklerine ayırmak gibi sebeplere doğum kontrolüne başvurmaktadır. Kadının çocuk sahibi olmayarak toplumdan geri çekilmesi, kedi ve köpek sevgisiyle merhamet duygusunu bastırması ve bu sayının her geçen gün artması toplumsal dengesizliğe yol açmaktadır.
Sünnet, siyer, hadis düşmanlarına, adına ne derseniz artık.*
“Biz, bütün peygamberleri ancak Allah'ın izni (emri) doğrultusunda kendilerine itaat edilsin diye gönderdik. Onlar, (o tâğûtta muhakeme olmaya gitmek isteyerek) kendilerine yazık ettikleri zaman, (pişman olarak) sana gelip Allah'tan bağışlanmalarını dileselerdi, Peygamber de onlara mağfiret dileseydi, elbette Allah'ı, daima tevbeleri kabul edici ve çok merhamet edici bulurlardı.” *** “Hayır! Öyle (dedikleri gibi) değil. Rabbine andolsun ki (onlar) aralarında ihtilaf ettikleri meselelerde seni hakem yapmadıkça, sonra da verdiğin hükümden içlerinde bir sıkıntı (ve şüphe) duymadan, (sana) tam teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.” Nisa Suresi 64-65.Ayet
Günümüzde en çok ihmal edilen sünnetlerden biri, bir yerden ayrılırken orada kalanlara selâm vermektir. Halbuki bu sünnet, bugün en çok muhtaç olduğumuz İslâm kardeşliğini güçlendirecek ve karşılıklı muhabbeti geliştirecektir.
•|Ebu'd-Derda (r.a.) rivayet ediyor : Dünyadan sakınınız... Çünkü dünya Harut ve Maruttan daha fazla büyüleyicidir...
Reklam
•|Ebu'l-Abbas Sehl b. Sa'd es-Saidi(r.anh.) şöyle anlatır : "Bir adam Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e geldi ve şöyle dedi : "Ya Rasûlallah bana bir amel göster ki onu işlediğimde Allah beni sevsin, insanlar da beni sevsin..." Rasûlullah : "Dünyadaki şeylere önem verme, Allah seni sevsin ; insanların yanındaki şeylere önem verme, insanlar seni sevsin..."
•|Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurduki : "Her ümmetin bir fitnesi vardır... Benim ümmetimin fitneside maldır..."
•|Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki : "Sade yaşamak imandandır..."
Sade Hayat Sünneti •|Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Hz. Aişe radıyallahu anhayı kapıya halı asarak süslediğini görünce ; "Allah (Celle Celalühü) bize taş ve toprağa elbise giydirmeyi emretmemiştir " dedi...
•|Rasûlulah sallallahu aleyhi ve sellem saçlarını kısalttığında kulak yumuşağı hizasında olur, bıraktığında boynuna doğru sarkardı... Boyundan aşağı olanı sünnete aykırıdır...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.