Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Müzakereler gittikçe şiddetleniyordu. Onu izleyen günlerde de olay­lar durmuyordu.
Sayfa 204Kitabı okudu
O gün Meclisin gösterebildiği bu şahlanış, elbette ki hem Padişaha, hem hükümete, hem işgal kuvvetlerine karşı bîr ayaklanmaydı.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Anadolu’da ve İstanbul’un ve Padişahın bu aczi, onun sürüye çoban olması ümidini ve şansını ya­vaş yavaş silip süpürüyordu.
Sayfa 200Kitabı okudu
Zaten 18 Mart 1920’de Padişah, Mebusan Meclisi’ni dağıttı.
Sayfa 200Kitabı okudu
Ama Padişahın sözleri kısa, kesin ve serttir: — İngilizler isterlerse yarın Ankara'ya da giderler! Ve son sözleri şunlardır: — Bir millet var, koyun sürüsiü! Bir çoban lâzım, o da benim!
Sayfa 200Kitabı okudu
Nitekim 16 Mart 1920’de yabancı kuvvetler, başta İngilizler olmak üzere İstanbul’da, Harbiye, Bahriye Nezaretlerini, telgraf merkezlerini, Türk Ocağı’nı ve diğer müesseseleri resmen işgal ettiler.
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
Zaten 3 Mart 1920’de Sadrazam Ali Rıza Paşa Kabinesi istifa etmek­le meydan, fiilen Padişah ve işgal kuvvetlerinin uşaklarına kaldı.
Sayfa 198Kitabı okudu
Bu düpedüz, Mustafa Kemal’in kenara itilmesi demekti.
Sayfa 194Kitabı okudu
Sivas Kongresi’nde kesinleşen “Misâk-ı Millî” esaslarının savunulması ve duyurulması da gene bu karar­lar içindeydi. Bütün bunları bu şekilde ve en başta düzenleyecek olan da Rauf Beydi (Orbay).
Sayfa 193Kitabı okudu
Mustafa Kemal ve arkadaşlarının Ankara’ya varışları sırasında en önemli sorun, Mebusan Meclisi’nin İstanbul’da açılışı konusuydu.
Sayfa 193Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.