Zeynep

Zeynep
@szeynep
506 okur puanı
Ocak 2017 tarihinde katıldı
Sevmekten âciziz, sevilmek için gereken sözlerse daha söylemeden yorar bizi. Zaten içinizden kim ister ki sevilmeyi? René'nin "severek yoruyorlardı onu", sözü, tam olarak şiarımız sayılmaz. Sevilmeyi düşünmektir bizi tek yoran, telaşa düşürecek kadar yorar hem de.
Sayfa 640
Reklam
Özetleyecek olursak, düşünmeyen mutludur, çünkü bizim birtakım dolambaçlı, inorganik ya da toplumsal yollardan ve kaderlerden geçerek gerçekleştirdiğimizi, o içgüdüyle, organik kaderle gerçekleştirir. Ne mutlu hayvanlara en çok benzeyen insana, bizim zorla çalışarak sahip olabildiğimiz varlığa, parmaklarını bile oynatmadan sahip olur o; ancak hayalî yollardan geçerek dönebildiğimiz evinin yolunu bilir; ve bir ağaç gibi olduğu yere sıkıca kök salmış olduğundan manzaranın, dolayısıyla güzelliğin bir parçasıdır, biz ise araf efsanelerinden, yararsızlığın ve unutuşun etten kıyafetler giymiş figüranlarından başka bir şey değiliz.
Sayfa 481
Özgürlük, yalnız kalabilmeye denir. İnsanlardan uzaklaşabiliyorsan, onlara hiçbir muhtaçlığın, paraya ihtiyacın, sürüye uyma içgüdün, aşka, şana şöhrete hevesin ya da merakın yoksa özgürsündür, bunların hepsi sadece yalnızlıktan ve sessizlikten beslenir. Yalnız yaşayamıyorsan, doğuştan kölesin demektir. Ruhen ya da zihnen en yüce mertebelere ulaşmış olabilirsin: Soylu bir kölesin öyleyse ya da zeki bir uşak, ama özgür değilsin.
Sayfa 356
İnsanların çoğu hiç üzerinde düşünmeksizin kimseye ait olmayan, sahte hayatlar yaşıyor. Oscar Wilde, "İnsanların çoğu aslında başka insanlardır," demiş ve haklıymış. Kimi hayatını arzu bile etmediği bir şeylerin peşinde harcar; kimi ömür boyu istediği, ama hiçbir işine yaramayacak bir şeyleri arar durur; kimileri de kendini kaybeder [...] Ama büyük çoğunluk yaşadığı için mutludur, kafasını fazla yormadan hayatın tadını çıkarmasını da bilir. Genel olarak bakıldığında, insanoğlu pek az ağlar; inlediğinde ise kendi edebiyatını yaratmış olur. Karamsarlığın demokratik bir söylem olarak ömrü kısadır. Dünyanın mutsuzluğuna yalnızlar ağlar - ağladıklarını da kendilerinden başka duyan olmaz.
Sayfa 352
İdealimdeki kader, emekli bir binbaşı olmak. Sonsuza kadar basit bir emekli binbaşı olamayacak olmak çok üzücü. Tam olmaya duyduğum açlık, beni bu gereksiz hüzne gark etti. Hayatın trajik kofluğu. Merakım benim, tarlakuşlarının kız kardeşi. Günbatımlarının kalleş sıkıntısı, tan vaktinin ürkek süsleri. Buraya oturalım. Gökyüzü buradan daha iyi görülüyor. Yıldızlı derinliğin sonsuzluğu ne kadar da avutucu. Göğü seyrederken hayat daha az yakar canımızı; hayatın iyice kızdırdığı yüzümüzden, narin bir yelpazeyi hatırlatan hafif bir rüzgâr geçer.
Sayfa 310
Reklam
1.646 öğeden 1 ile 6 arasındakiler gösteriliyor.