sürekli bunalmış hissediyorum, kafamın içerisinde farklı bir dünya var gibi, bir şeylerin çıkmazı yokmuş gibi, olsa da çabalayamayacak kadar yorgunmuşum gibi hissediyorum, bazen bir şeylere gülümsemek bile çok zor geliyor, tahammül edemiyorum en ufak şeye bile, gerçek anlamda hiç bir şey hissedemiyorum, ölüyorum gibi oluyor bazen, nefesim kesiliyor gözlerim kararıyor, bilincim gidiyor gibi ama bakıyorum hala yaşıyorum, belki de yaşarken ölmek dedikleri şey budur.. ya da çoktan ölmüş bir ruh ile yaşamak.
her sabah kendimi çok yalnız hissettiğimin farkına vardım. konuşamıyorum, kimseye nasıl hissettiğimi anlatamıyorum. içimdekileri kimseye anlatamamak berbat bir duygu. gerçi anlatamam. içimden geçenleri hiçbir sözcük grubu tam olarak yansıtamaz. kendi acımda beni kurtaracak hiç kimse olmadan boğuluyorum. işin kötü tarafı saatler geçtikçe içimdeki çırpınma isteği köreliyor. olağan olan buymuş gibi..
dalgındı. zaten çoğu zaman dalgın olurdu ama bu sefer bakışları yere çevrilmiş susuyordu. gözlerindeki çığlığı görebiliyordum, acı gibi susuyordu. anlatsa rahatlardı belli ama, anlatmaya kıyamadığı bir acıydı bu.