Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lili

Lili
@taeggukaw
Written by Yungi!!!!
“Gitmeli, gitmeli, gitmeli buralardan, bu lanetli cehennemden kaçmalı.”
Reklam
"O kadar mükemmeliyetçiydin ki mükemmelliği bile mükemmelleştirmek istiyordun. Ama mükemmele ulaşıldığına nasıl karar verilebilir ki? Bir ayrıntı daha değiştirilemez mi? Buna karşılık, korkunç bir an geliyordu, yaptığın düzenlemeleri değerlendiremez oluyordun: Kusursuz şeylere olan düşkünlüğün deliliğe varacak düzeydeydi."
Sayfa 30 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
"Sonu gelmez kuşkulara kapılıp giderdin. Konunun uzmanı olduğunu söylerdin. Ama kuşku duymak seni öylesine yorardı ki sonunda kuşkudan kuşkulanmaya başlardın. Günün birinde, öğleden sonra seni tek başına kafanda bir sürü şey kurarken görmüştüm. Kımıldamadan, taş kesilmiş gibi duruyordun. Yarıklarla, tuzaklarla dolu, dipsiz bir ormanda koşsan daha az yorulurdun."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Annenin evinde, yaşlı bir bekçi köpeğiyle hiçbir işe yaramayan, tepkisiz, evcil kediler vardı. Şu özdeyişi yineler dururduk: Kediyi yaşam boyu besle, seni bir günde bırakır; köpeği bir gün besle, sana yaşam boyu bağlı kalır. Sen kedi oldun, bense köpek."
“Sen çok seyrek haksız çıkardın, çünkü az konuşurdun. Az konuşurdun, çünkü dışarı az çıkardın. Çıktığında da dinler, bakardın. Artık hep haklı olacaksın, çünkü bir daha konuşmayacaksın.”
Reklam
“Sen içeride olduğunda bile kapın kilitli olurdu. Ne erkek kardeşin ne de kız kardeşin anımsıyor içeri girdiklerini. Sana söyleyecekleri bir şey olduğunda, kapının arkasından konuşurlardı. Temizlik yapmak için de içeri kimse girmezdi, sen üstlenmiştin o işi. Ben kapıyı çaldığımda neden açtın bilmiyorum. Kim o diye sormadın. Nereden bildin ben olduğumu?”
“Bir maçtan sonra çimlerin üstüne uzanıp dinlenen genç bir tenisçiyi andırıyorsun. Yirmi beş yaşındasın. Artık ölüm üstüne benden daha çok şey biliyorsun.”
"Ben çiçeğimi gereğince sevmek için çok küçüktüm o sıralar."
"Ne diyeceğimi kestiremiyordum. Kendimi çok beceriksiz buluyordum. Ona nereden yaklaşılır, nasıl ulaşılır bilmiyordum... Ne kavranılmaz bir yer şu gözyaşı ülkesi."
“Sevdiğiniz çiçek milyonlarca yıldızdan yalnız birinde bile bulunsa yıldızlara bakmak mutluluğumuz için yeterlidir. ‘Çiçeğim işte şunlardan birinde,’ deriz kendi kendimize. Ama bir de koyunun çiçeği yediğini düşün, bütün yıldızlar bir anda kararmış gibi gelir. Bu önemli değil mi?”
Reklam
"Biliyor musun, insan üzgün olunca gün batımının tadına daha iyi varıyor." "Demek sen kırk dört günbatımını izlediğin gün pek üzgündün?" Küçük Prens buna karşılık vermedi.
"İnsanın arkadaşını unutması ne acı. Kaldı ki arkadaşı olan kaç kişi var içimizde?"
"Onu anlatmaya çalışmam unutmak istemeyişimdendir."
“Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar, Ölümleri olur zaferleri, Öpüşürken yok olan ateşle barut gibi, En tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir, Aynı tat isteği iştahı köreltir. Onun için, ölçülü sev ki uzun sürsün sevgin, Hedefe hızlı giden, yavaş kadar geç kalır.”
"Ben öyle bir bağlanmışım ki, birazcık bile yükselemem kaderimin üstüne. Aşkın ağır yükü altında batıyorum."
Reklam
“Nefretten nefret doğuyor, ama daha çoktur sevgiden doğan.”
“Benden kaçmak isteyenden kaçındım seve seve.”
“Ama sus, bak, güzel Ophelia geliyor. Peri kızı dualarında unutma beni ve bütün günahlarımı.”