Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Lowry, eserinde Osmanlı Devleti'nin kuruluşuyla ilgili tartışmalara yeni bir boyut kazandırmaya çalışmış. Daha önce yapılanların bazı eksik yönlerine dikkat çekmiş. Örmeğin Paul Wittek'in 1337 tarihli Bursa Kitabesi'ni eksik okumuş olması. Yine Ahmedî'nin de yanlış ve eksik okunduğunu iddia ediyor. Osmanlıların ve devletin kurulduğu bölgedeki diğer beyliklerin gaza, gazi, cihad gibi kavramlara nasıl baktıklarını anlamaya çalışmadan kendince bir gaza kavramı oluşturmaya çalışmış. Bu konu eserde en çok eleştirdiğim konudur ayrıca belirteyim. Amerikalı olmasından olsa gerek. Ya da daha genel alalım müslüman olmamasından olsa gerek, gazayı yağma, talan ve ganimet aşkıyla yapılmış bir faaliyet olarak ve tabi yanlış olarak tanımlamış. Oysa bu iki kavramın tanımı hatta o dönemdeki tanımı çeşitli ansiklopedi maddelerinde yer alıyor.
Erken Dönem Osmanlı Devleti'nin YapısıHeath W. Lowry · İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları · 201019 okunma
Ünlü ve başarılı bir yazar karısı ile güzel bir hayat sürmektedir. Fakat bir gün karısı ortadan kaybolur ve yazar onu bulmak için her şeyi yapmaya hazırdır. Bilmediği ise karısının onu terk ettiğimi yoksa kaçırılmış olduğu mudur. Sonuç bulamayınca ipuçlarını takip etmeye başlar ve ipuçları onu Fransa’dan İspanya’ya, Hırvatistan’dan Orta Asya’ya karar birçok yere götürür. Bu yolculuk boyunca da hem karısına olan aşkını sorgular hem de kendisine göre yeni bir aşk tanımı ortaya çıkartır.
160 syf.
5/10 puan verdi
En kısa kitabı bu sanırım Özel'in. 60-70 sayfalık mini bir tanımlama kitabı. Kendine göre kültür ve medeniyet tanımlamaları ve Türkiye'nin bu durumdaki rolünü açıklamaya çalışmış. Anlaşılır, sade bir üslup. Kendisinin Kalın Türk olduğuna katılıyorum, kesinlikle öyle. Bu konudaki tanımı da beni şaşırtmadı. En azından bugüne kadar Kalın Türk duruşunu bozmadı. ^^
Hikaye vahşi kapitalizmin hüküm sürdüğü distopik bir gelecekte geçiyor . Kapitalizmin gelişmesiyle birlikte, insanların , tüketim alışkanlıklarından, günlük yaşam pratiklerine, aileye ve çocuğa bakışlarından, eğitime kadar her şey değişmiştir ve bu değişim içinde artık kitaplara yer yoktur. Bu distopik gelecekte, itfaiyecilerin yeni görev tanımı ise her türden kitabı bulup sahipleriyle birlikte yakmaktır . Ayrıca yazar televizyonun etkili bir propaganda aracı olarak kitleleri kanalize edebileceğini o zamanlardan görmüştür .
ez cümle : güzel bir distopya olan fahrenheit 451 'i okuyun okutturun efendim.
Miguel de Unamuno “Sis” 1914 yılında yayımlamıştır. Esere Victor Goti isimli bir adam ön söz yazmıştır. Görünüşe göre Victor Goti romanın kahramanı Augusto Perez`in arkadaşı olmuş ve yazarımız da arkadaşının ölümünü anlattığı kitaba ön söz yazmasını rica etmiştir. Ama Victor Goti`nin gerçekten var olup olmadığını anlayamıyoruz. Ön sözü yazarın
Çevirisini 2 sene İmam Nedvi'den ders almış birinin yapması güzel ..
Söylenecek çok şey var
Hasan en-Nedvi ; Ayetlerden süzülüp gelen yorumlarla ''KURAN-İ KERİM'e nasıl daha çok sarılabiliriz'' bunu anlatmış..
Aynı zamanda ;Kuran-i kerim'in geleceği dair haberlerinden bahsetmiş,Kuran nedir ? sorusuyla kitaba başlamış,Onun icazı ve diğer kitaplarda farkını ortaya koyarak bizi KURAN'İ kerime sarılmanın başlıca yolunun onu tanımak olduğu söylemiştir.
Son olarak kitaptan alıntı yapayım : ''İslam inkilabı hatta inkilablar zinciriin tanımı yapılacak olsa ''BİZ ONU CANLANDIRDIK VE ONUN ELİNE İNSANLAR ARASINDA KENDİSİ SAYESİNDE YÜRÜYEBİLECEĞİ BİR IŞIK VERDİK''AYETİNDEN daha iyi tasvirde bir söz bulunmaz !
