Tarih tekerrür etmesin diye, bir bir geçmeli hikâyler babadan oğula anadan kıza, tarih ve gerçek sonsuza dek gömülür sulara yalnızca bir neslin olanlara gözlerini kapamasıyla. ~Morrighan Kutsal Kitabı,Cilt 3~
Tarih tekerrür etmesin diye, Kulaktan kulağa paylaşılsın hikayeler, Babadan oğula, anneden kıza, Çünkü tek bir nesil içinde, Sonsuza dek unutulur tarih ve gerçekler.
Sayfa 38 - -Jezelia ŞarkısıKitabı okudu
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Yakın zamanda son kitabı Balıkçı ve Oğlu'nu okuyup üzerine ilk kitabı Engereğin Gözündeki Karmaşa'yı okudum. İnsan iki kitabın da aynı kalemden çıktığına inanamıyor. Biri ne kadar derinlikliyse diğeri o kadar basit. Yazarlar genelde toyluklarını üzerlerinden attıkça daha derinlikli kitaplar yazarken Livaneli'nde bu durumun tam tersi işlemesi insanı hem üzüyor hem de şaşırtıyor. Kitaba dönecek olursam mest oldum diyebilirim. Sanki bu yüzyılda yaşayan bi yazarın romanını değil de o haremağasının günlüğünü okuyormuş gibiydim. Öyle etkileyici ve akıcı kaleme almış ki Livaneli Osmanlı tarihinin karanlık yüzlerini kurmacayla, bu imparatorlukta yapılan dehşetengiz katliamlardan, kardeş, evlat cinayetlerinden, hareme hapsedilmiş daha çocuk yaştaki cariyelerin çektiklerinden insanın tüyleri ürperiyor. Allah kimseyi kendini kaybedip vahşileştirecek kadar iktidar hırsıyla yakmasın, tarih bir daha bu yönüyle tekerrür etmesin İnşallah..
Engereğin Gözündeki Kamaşma
Engereğin Gözündeki KamaşmaZülfü Livaneli · Can Yayınları · 199716,5bin okunma
320 syf.
9/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? "Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? 'diyor Mehmet Akif Ersoy işte Karun ve anarşisti okuduğunuzda düşündüğünüz tek şey bu oluyor. Peki herkes bu kadar ibret alın tekrar etmesin derken
Karun ve Anarşist
Karun ve Anarşistİskender Pala · Kapı Yayınları · 20175,4bin okunma
4649 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Esir Şehrin Cesur Aydınları
Ne yazık! Bu başyapıtı okumak, bu yazarı tanımak için çok geç kalmışım. Hem hikayesi, hem karakterleri, olay örgüsü, tarihe tanıklık ederken sunduğu manzara, kişiler arası diyaloglar, Kamil Bey’in iç dünyası, Nedime Hanım’ın milli mücadelesi, Nermin Hanım ve yaşadığı ortam üzerinden aslında kadınlarımızın nasıl yetiştirilmemesi gerektiği, Derviş beyin samimi dostluğu, Ramiz Bey ve karısının yiğit halleri, İstanbul Hükümetini destekleyen dalkavukları, Anadolu insanının nasıl özgürlük uğruna mücadele ettiği öyle güzel yazılmış ki... Kamil Bey ile Derviş Bey arasında geçen sohbetlerle kız çocuklarının nasıl büyütülmesi gerektiğini, Mahkemede Kamil Bey’in bir gebe kadını mücadelesi için destekleme uğruna nasıl yalan söylediğini, Ahmet Bey’in perişanlığını ve kendini nasıl namussuz gördüğünü, Ramiz Bey’in karısı Fatma hanımın mahpustaki ziyareti esnasında İnönü’de kazanılan zaferi haber verişindeki doğallığı ama Kamil Beyle Ramiz Beyin sevincini içlerine ata ata yaşayışını okurken çoook etkilendim, sanki oradaydım. Kemal Tahir doğal anlatımıyla, yazma biçimiyle kesinlikle çok başarılı bir yazar, bundan emin olmak için serinin diğer kitaplarını da okuyacağım:) Not: Biz geçmişimizi öğrenirken, olaylardan, savaşlardan ders çıkarırken bilgileri, kişileri, tarihleri, antlaşma maddelerini öğrenmenin/ezberlemenin yanı sıra/ötesinde böyle kitapları çocuklarımıza/öğrencilerimize okutmalıyız ki milli bilinç, demokrasi, özgürlük gibi kavramlar daha iyi anlaşılsın, tarih tekerrür etmesin, bilinçli, duyarlı nesiller yetişsin!
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201914 okunma
124 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Absürd tiyatronun, hatta hiç kategorileştirmeden tiyatronun en bilinen, hakkında en çok konuşulan, hangi mesajın verildiği konusunda her kafadan farklı bir ses/yorum çıkan Beckett'in bu olağanüstü oyunundan benim aldığım mesaj ne mi? Godot denilen o şeyi (!) "aptalca" (*) beklemek yerine aklını kullan; varoluşumuza ve neden yaşadığımıza bir türlü anlam veremediğimiz, ne zaman sona ereceğini bilmediğimiz bu hayatta şu an için tek gerçek olan şeyi, "an'ı yaşa", hakkını vererek. Ne efendi ol ne de köle, kendinin efendisi olmaktan başka. Geçmişten ders al ve unutma ki tarih tekerrür etmesin ama hata yapmaktan ve yalnızlıktan da korkma. Dün geçti gitti, yarın acaba gelecek mi? Bugün, şu an ise hala hayatta olduğumuzun ispatı olan tek gerçek. Belki de değerlendirip keyif alabileceğimiz son şans... (*) Beckett'in yarattığı Godot isimli o hep beklenilen fakat asla gelmeyecek olan karakterin bana God (Tanrı) ve Idiot (Aptal) kelimelerini hatırlattığını ifade etmeliyim. Godot'yu beklemek aptalca çünkü varolduğumuz ilk andan beri O hep içimizde, hiç yok olmayacak, evrendeki canlı cansız her şeyde olduğu gibi...
Godot'yu Beklerken
Godot'yu BeklerkenSamuel Beckett · Kabalcı Yayınevi · 20008,1bin okunma
Reklam
41 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.