Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
[Popper'ın] ilk büyük çaplı eseri 'Bilim sel Araştırmanın Mantığı' 1935'te yayımlandı. Hem yandaşlarını hem karşıtlarını büyük ölçüde etkileyen "yanlışlanabilirlik" ilkesini ana hatlarıyla ilk olarak bu kitapta anlattı. Bunun devamı, on yıl süren müthiş bir çalışmanın ardından, uygulanan yasaların, tarihi yönlendirdiğini savunduğu 'Tarihselciliğin Sefaleti' ve ardından da otoriter rejimi ve tek particilik karşıtı sosyal liberalizmi savunduğu iki ciltlik ‘Açık Toplum ve Düşmanları’ ile geldi.
Sayfa 41 - Caretta KitaplarıKitabı okudu
152 syf.
5/10 puan verdi
·
49 günde okudu
Tarihsel Eleştiri
Tarih ve teori arasında ki bilimsel çelişkiler ağında çağdaş bilim ve tarihi okumak gerekir... Teori ne kadar bilimsel verilere ışık tuta bilir. Ya da bilim ne kadar teori ola bilir.
Tarihselciliğin Sefaleti
Tarihselciliğin SefaletiKarl R. Popper · İnsan Yayınları · 199876 okunma
Reklam
Filozoflar çeşitli yollardan dünyayı yalnızca yorumladılar, halbuki asıl olan, onu değiştirmektir.
Eğer insan bilgisinin artması diye bir şey varsa, o taktirde bugünden yarına ne bileceğimizi bileymeyiz.
Reklam
Değişmeden asıl korkan, ta­rihselcilerin kendileri olamaz mı? Ve acaba bu değişme korkusu değil midir ki, onları eleştiriye akıl yoluyla tepki göstermede bu kadar aciz bırakmakta ve başkalarını da onların öğretilerine karşı bu kadar hassas (responsive) kılmaktadır? Neredeyse sanki tarihselciler değişmeyen bir dünyanın kaybına karşılık, değişmeyen bir kanun tarafından yönetildi­ği için, değişmenin önceden görülebileceği inancına sımsıkı sarılmakla kendi kendilerini teselli ediyor gibidirler.
Sayfa 142 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Küreselci Evrimciler Pandemi ile Dünya genelinde böyle bir süreci başlattı.
Fakat acaba insan faktörünü bilimle, yani keyfi arzuların karşıtı ile kontrol altına almak mümkün değil midir? Biyoloji ve psikolojinin "insanı dönüştürme problemi"ni ("problem of transforming man") çözebileceğine veya yakın gelecekte çözebileceğine şüphe yoktur. Fakat bunu yapmaya yeltenenler bilimin objektifliğini ve bundan dolayı bilimin kendisini de yok etmek zorundadırlar, çünkü bu ikisi de düşüncenin serbest rekabetine, yani hurriyete dayanırlar. Eğer aklın gelişmesi devam edecekse ve eğer insanın akıllılık (rationality) özelliği devam edecekse, fertlere ve onların düşüncelerine, amaçlarına ve hedeflerine (siyasi hürriyetin tehlikeye girdiği aşırı durumlar hariç) asla müdahale edilmemesi gerekir. Duygusal bakımdan doyurucu olan ortak bir amaç için yapılan çağrı bile, ne kadar mükemmel olursa olsun, bütün rakip ahlaki görüşleri ve onların yol açtıkları bütün karşı-eleştirileri ve düşünceleri terketmeye bir çağrıdır. İnsan tabiatının "bilimsel" yoldan kontrol edilmesini isteyen evrimci, bunun nasıl bir intihar olduğunun farkında değildir. Evrim ve ilerlemenin ana zembereği, ayıklanmaya tabi olabilecek malzemenin çeşitliliğidir. Insanın evrimi söz konusu olduğu zaman ise bu "bam başka olabilme ve komşusu gibi olmama hürriyeti", çoğunluğa katıl mayabilme ve kendi yoluna gidebilme hürriyeti" dir. İnsan haklarının değil, insan kafalarının eşitlenmesine sürüklemesi kaçınılmaz olan bütüncü kontrol, ilerlemenin sonu demek olacaktır.
Sayfa 141 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Sosyolojik görüşleri, insan tabiatının görünüşte sağlam psikolojik temeline indirgemek yerine, in­san faktörünün sosyal hayattaki ve tüm sosyal kurumlardaki en karar­sız ve en başına buyruk unsur olduğunu söyleyebiliriz. *****
Sayfa 141 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Her ne kadar bazı in­sanlar dağları ve inzivayı sevmenin psikolojik olarak açıklanabileceğini iddia edebilirse de, haddinden fazla sayıda insanın dağları sevmesi ha­linde, bu insanların orada inzivanın tadını çıkaramayacakları olgusu psikolojik bir olgu değildir; fakat bu problem çeşidi sosyal teorinin ta kökünde yer alır. *****
Sayfa 140 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
***** Bilim adamlarının objektif olmayı­şı, ihtiraslarının tahrik edilmediği tabii bilimlerde ihmal edilebilir; fakat sosyal peşin hükümlerin, sınıf eğilimlerinin ve kişisel ilgilerin işe karış­tığı sosyal bilimlerde bu durum vahim sonuçlar doğurabilir. *****
Sayfa 138 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
***** İlerleme çok büyük ölçüde siyasi faktörlere, düşünce özgürlüğünü koruyan siyasi kurumlara, yani demokrasiye bağlıdır. *****
Sayfa 138 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
***** Bilim ve özellikle bilimsel ilerleme, tecrit edilmiş çabaların değil, fakat düşüncenin serbest rekabetinin sonuçlandırlar. *****
Sayfa 137 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
***** Dil, onsuz bilimsel ilerlemenin düşünülemediği bir sosyal kurumdur *****
Sayfa 137 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
***** İnsan ta­biatının bazı eğilimlerine müracaatla akla yatkın bir şekilde açıklanamayacak olan pek az olay tasavvur edebiliriz. Fakat olabilecek herşeyi açıklayabilen bir metod, hiçbir şeyi açıklamaz. *****
Sayfa 137 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
136 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.