Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

mehmet

Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım Tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi…
Reklam
Yalnızca hayatın her gün geçip gittiğini, daha az bir parçasının kaldığını düşünmemiz gerekir…
Hiçbir şeye bağlanamamak insanın boşluk ve anlamsızlık duyguları yaşamasına neden oluyor…

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
-Sizi yirmi yıldır seviyor olsaydım bile şimdikinden daha çoşkulu sevemezdim!
Nasıl dürüst bir kadındı, aklının karıştığı anlarda bile nasıl duru, nasıl gerçekti, yüreksiz davranmıyor, kaçamak sözlere sığınmıyordu, hep aynıydı…
Reklam
Yaşamı, her anın bir anlamı olacak şekilde kurmalı….
Sayfa 159Kitabı okudu
Uşağımı ona gönderdim, sırf bugün onu görmüş biri yakınlarımda olsun diye...
...Bu yüzden şunu unutma, tek bir doğru zaman vardır; o da şimdiki andır, en doğru zaman budur, zira ancak o zaman hakimiyet bizdedir; en önemli kişiyse şimdi buluştuğun insandır, çünkü bu insanın başka biriyle işinin olup olmayacağını kimse bilemez, en önemli iş de ona iyilik etmektir, çünkü insan bu dünyaya yalnızca iyilik etmek için gönderilmiştir.
Sayfa 103Kitabı okudu
“İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur. “
Aleksey Aleksandroviç saygınlığı
...Affetme mutluluğu bana ödevimi hatırlattı. Tamamen affettim. Öbür yanağımı uzatmak, kaftanımı aldıklarında gömleğimi de vermek istiyorum ve sadece benden bağışlama mutluluğunu almaması için Tanrı’ya dua ediyorum!...
Sayfa 542Kitabı okudu
Reklam
...Bu sevinçler öylesine küçüktü ki, kumların arasındaki altın tozu kadar belirsiz şeylerdi ve kötü anlarda sadece üzüntüyü, sadece kumu görüyordu; ama sadece sevinçleri, sadece altın tozunu gördüğü güzel anlar da vardı...
Sayfa 344Kitabı okudu
...Biz köyde ellerimizi çalışırken rahat kullanabileceğimiz bir duruma sokmaya çalışırız; bunun için tırnaklarımızı keseriz, bazen kollarımızı sıvarız. Oysa burada insanlar uzatabildikleri kadar uzatıyor ve elleriyle artık hiçbir şey yapamayacakları için kol düğmesi olarak fincan tabağı takıyorlar.
Konuşuyoruz. Ey parlak melek, konuş yine! Sen göz kamaştıran bir parlak veriyorsun geceye; Cennetin kanatlı ulağısın başımın üstünde, Tıpkı ölümlülerin hayretle açılan gözlerine göründüğün gibi. Tembel bulutlara binip uçarken o havanın kucağında, Onu seyreden insanlar gibi hayranlıkla, Öylece bakıyorum ben sana...
- Tutamak sorunu. İnsanın bir tutamağı olmalı. - Anlamadım. - Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır...
Sayfa 183Kitabı okudu
Hava iletken değildir. Tam anlaşma mı istiyorsunuz? Öyleyse, haydi bakalım insanlar, aranızda hava boşluğu bırakmayın!
Sayfa 139Kitabı okudu
Günlerin adı, sürelerince yaşanılan olayların değerine göre değişebilir.
Reklam
Dolayısıyla mutluluk istemek de, mutlu olmaya ihtiyaç duymak da doğaya aykırı değil, doğaya aykırı olan durmamacasına ardından koştuğumuz bu bitmez tükenmez arzular!
Sayfa 130Kitabı okudu
Çünkü sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda yaşadıklarına inanıyorum..
Öyle zamanlar vardır ki, insan hayat ırmağının akış yönünü değiştiremez...
İnsanın en değerli anıları aile ocağında geçen çocukluğunun anıları oluyor..
Sayfa 387Kitabı okudu
Kalbine aziz olan kimselerle bir daha konuşmak için...
Sayfa 377Kitabı okudu