Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

tugce

tugce
@taurenim
128 okur puanı
Şubat 2018 tarihinde katıldı
72 syf.
5/10 puan verdi
Kitap sıkıcı bir deneme gibi. Bilinç akışı tekniğiyle yazılmış gibi, ama değil gibi de. Kitabı ilgi çekici bulacak kimselerin Japon kültürüne ileri derecede ilgi duyan kişiler olabileceğini düşünüyorum, onum dışında içerisinde ilgi çekici hiçbir şey yok bana kalırsa. Kitap yazarın Japonya'da tuvaletlerin mimarisinden bahsetmesi ile başlıyor. Daha sonra yemek kültürü ve devamında da kadınların ten rengini ele alarak devam ediyor ki bu oldukça daldan dala atlayan bir anlatım. O yüzden bilinç akışı tekniğiyle yazılmış gibi gelse de bölümler kendi içinde ve devamı esasında bağlantılı olduğu için bu teknikle yazılıp yazılmadığına karar veremedim. Yazarın dilini ve anlatım tarzını beğenmiş olsam da içerik bakımından hiç ilgi çekici gelmedi ve çok sıkıcı buldum kitabı. Ama yine de kendisinden bir hikaye ya da roman yahut novella okumayı dilerim. Bu denemesini beğenmemiş olsam da ünü ve popülaritesi boşa değildir diyerek bir şans daha veririm çünkü yazar aynı zamanda Doğu-Batı karşılaştırması yaparak yozlaşmaya da değinmiş ki kitabın bana kalırsa ilgi çekici tek yanı buydu.
Gölgeye Övgü
Gölgeye ÖvgüCuniçiro Tanizaki · İthaki Yayınları · 20222,002 okunma
Reklam
112 syf.
6/10 puan verdi
Tatile çıkan, evli olmayan bir çiftin buranın yerlisi evli bir çiftle tanışmalarını anlatmaya çalışan bir hikaye. İki çiftin tanışması ve bir arada sohbet ettiği sahneler biraz tüyler ürpertici evet, insanı sonunda ne olacak diye merak ettiriyor evet, fakat bunlara dair merakınızı dindirecek sona gelene kadarki süreç o kadar sancılı ki. Sancılıdan kastım inanılmaz fazla gereksiz detay olması. Yani ana kurgunun dışında aşırı betimleme yapılmış gibi geldi bana. Normalde betimlemeleri severek okurum fakat bunda hikayeye katkısı olmayan, hayalinizde canlandırmanın ancak sizi yorduğu ve ana olaydan uzaklaştırdığı hissiyatına kapıldım. Kitabın sonu yaratılmaya çalışan gizemli havanın sonucunu üstü kapalı biçimde anlatmış bana kalırsa. Yani hikayenin ilerleyiş sürecince açık seçik bir anlatım olmasına rağmen kitabın sonundaki çözüm süreci ancak üstü kapalı biçimde, çok aceleye getirilmiş halde sunulmuş. Kitabı gizemli ve tüyler ürpertici diye merak ederek okumaya başladım fakat bu iki duygu da ana kurguda barınmasına rağmen gereksiz detaylar ve uzun anlatım sizi bu duygulardan uzaklaştırıyor maalesef. Benim için hayal kırıklığı oldu bu kitap.
Yabancı Kucak
Yabancı KucakIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 2020410 okunma
112 syf.
6/10 puan verdi
Son zamanlarda okuduğum en sıkıcı kitaptı. Neden bu kadar meşhur hiç anlamadım. Cinayet zaten baştan işleniyor ve seslendiren her sayfada 15 karakterden bahsederek aşırı yorucu bir anlatım ile cinayetin detaylarını sunuyor. Bu kadar kısa bir kitapta bu kadar çok karakter olması hikayenin takibini aşırı zorlaştırmış ve okuma deneyimini çok sıkıcı hale getirmiş. Normalde betimleme sevmeme rağmen bu kitaptaki betimlemeler inanılmaz yersiz ve yorucuydu. Yani, bu kadar kısa bir kitapta cinayetin detaylarına dair çok ufak olayların anlatılması bile bir ila yarım sayfa arasında sürmüş. Bu gereksiz detaycılığı, Marquez Rus edebiyatı tadında bir klasik roman yazmış olsaydı kitabı 15 bin sayfa olurdu diye düşündürdü. Sonuç olarak kesinlikle ilgi çekici olmayan, akıcılık ve olay örgüsü bakımından takibi inanılmaz zor ve sıkıcı bir kitap olduğunu düşünüyorum. Üstüne üstlük okuru düşünmeye sevk edecek bir alt metin de yok. Kitabı bu kadar meşhur yapan ne, anlamadım. Mübalağa yapan bir inceleme yazdığımın farkındayım fakat kitap beni gerçekten çıldırttı.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
%40 (260/647)
·
Puan vermedi
Öncelikle bu kadar sayfada bu kadar tekrara düşülmesinin şoku içerisine girdim, daha sonra hayatımda gördüğüm en uzun makaleyi okuyormuşumcasına aşırı sıkıldım ve kitap şu ana dek hiçbir merakımı gidermedi. Ne ilginç bilgi sunuyor ne de sürekli söylenip duran şeye- rüyaların arzuların yansıması olduğuna katıldığımı söyleyebilirim. Tamamen hayal kırıklığı oldu benim için ve bu kadar kendini tekrarlayan bir kitabı bir bu kadar daha okumanın zaman kaybı olacağını düşündüğüm için yarım bırakıyorum. Daha sonra- kendimi okuma konusunda daha yetkin hissettiğim bir zamanda da döneceğimi sanmıyorum açıkçası.
Rüyaların Yorumu
Rüyaların YorumuSigmund Freud · Say Yayınları · 20211,452 okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
Çok sayıda kısa hikayeden oluşuyordıu bu sayı ve sanıyorum ki en kalın Sandman'di. Her zamanki gibi büyük bir keyifle okudum, hikayelerin hepsi birbirinden güzeldi. Ramazan hikayesinin Ramazan bayramına denk gelmesi ve içinde yansıttığı gerçeklik ile sonı çok çarpıcıydı. Orpheus'un hikayesi de çok güzeldi. Ama kuşkusuz her hikayede Morpheus'un yer alması sayının en güzel yanıydı. Kendisini birazcık daha yakından tanıma şansı elde ettim. Hala iyi bir karakter mi kötü bir karakter mi karar veremiyorum, şimdiye dek gördüğüm en gri ve ara çizgide olan kurgusal karakter olabilir. Bitmesin diye yavaş yavaş okumaya devam...
Sandman 6
Sandman 6Neil Gaiman · İthaki Yayınları · 2019347 okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
Bu sayı daha çok thrash metal üzerineydi. Röportajlar thrash-İskandinav grubu şeklinde ilerledi desem yalan olmaz. Bay Area thrash akımını ve Classic Metal sevdiğim ve daha çok dinlediğim için death metal ağırlıklı sayılara bakarak oldukça keyifliydi bu sayı benim için. Özellikle 1986 konulu yazıyı ve Overkill röportajını çok beğendim. Sadece thrashin değil metal müziğin tanrılarından sayılan Slayer ise dinlemediğim bir grup olduğu halde -veda senesi ve turnesi olduğu için- bu sayıda bol bol karşıma çıkarak onlara bir şans daha vermem gerektiğini düşündürttü. Albüm albüm Slayer başlığının ışığında tekrar Slayer dinleyeceğim, bakalım umarım bu kez sarar. :)
Headbang - Sayı 5
Headbang - Sayı 5Headbang! · Karakarga Yayınları · 201911 okunma
232 syf.
8/10 puan verdi
Neil Gaiman en sevdiğim çağdaş yazarlardan birisi. Yıldıztozu'nun film uyarlamasını çocukken sayısız kez ve çok çok severek izlemiştim fakat kitabını okurken aynı tadı alamadım. En azından ilk yarısında. Tristran Thorn karakteristik olarak çok derin işlenmemiş o yüzden ilk yarıda maceraları biraz yavan bir tat veriyor. Fakat hikayenin 2. yarısında asıl macera başladığı ve olaylar kızıştığı için ne ara bitirdim anlamadım. Normalde karakter inşaasını çok iyi yapan ve yarattığı karakterlere son derece bağlandığım Gaiman bu hikayede nedense bunu başaramadı. Yine de yetişkin masalı tadında, çok güzel ve sade denebilecek bir kitaptı. Olay örgüsü gayet güzel ve kitabın sonunda yer verilen konışmasında da dediği gibi masallar sadece çocuklar için değildir ve bir güç taşırlar.
Yıldız Tozu
Yıldız TozuNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 20211,171 okunma
9/10 puan verdi
Okuduklarım arasında popülaritesi daha az olmasına rağmen en beğendiğim Zweig öyküsü oldu. Başta kaçamak arayan bir adamın gözünden anlatılan hikaye daha sonra Edgar isimli çocuğun anlatımına dönüyor ve Edgar yaşadığı macera boyunca kendini bulma deneyimi ediniyor. İç dünyasının çok güzel yansıtılmış olmasının yanı sıra, Edgar'ın içsel yolculuğu da okuma anlamımda oldukça ilgi çekiciydi. Başta çocuk olmaktan nefret edip daha sonra çocuk olmanın aslında ne güzel bir şey olduğunu fark etmesi büyüdükçe sorumluluklar ve yetişkin olmanın yükü altında ezilen herkesin empati kurabileceği bir tema olmuş.
Yakıcı sır
Yakıcı sırStefan Zweig · Panama Yayıncılık · 201941,9bin okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
Bittikten sonra tabiri caizse "kafamda deli sorular" bırakan bir kitap oldu. İlk olarak bence gotik edebiyata göre sürükleyici, içi fazla sıkıp bunaltmayan; daha çok psikolojik gerilim yaşatan bir kitap. Bunun dışında kitap boyunca mürebbiye ve Miles arasındaki ilişki bana buram buram pedofili kokmuş olsa da bununla ilgili bir yorum görememek beni son derece şaşırttı doğrusu. Kitap kısa bölümler halinde yazıldığı için kendimi vize haftasında bu kitap hakkında sürekli "Bir bölüm daha" derken buldum. Karakter derinlikleri gayet iyi verilmişti ve olay örgüsü çok iyiydi fakat açıklanmayan, gizemli ve yalnızca ima edilerek anlatılmaya çalışılan o kadar çok şey var ki, kitabın sonu hiçbir sorumu cevaplamadı. Netflix'in bu kitaptan uyarlama dizisi "Bly Manor"u çok beğendiğim için kitabını edinmiştim fakat sanıyorum ki dizisinde kitaba bakarak çok daha derin işlenmiş bir konu uyarlanmıştı. Pek alakaları olmasa da dizisini izlememiş olsaydım kitap ya biraz tekdüze ilerdiği için sıkıcı gelirdi ya da hiçbir şey konusunda açıkça açıklama yapılmadığı için daha da etkilenmiş hissederdim diye düşünüyorum. Çünkü mürebbiye'nin her şeyi durduk yete kendisi de dediği gibi "vahyolmuş" şekilde anlaması biraz arkasının doldurulmasını beklediğim bir unsurdu. Sonuç olarak bana kalırsa sürükleyici, fakat bir tık tekdüze, son derece gizemli ve iyi yazılmış bir kitaptı. Yazarın başka hikayelerini de merak etmeme sebep oldu Yürek Burgusu. Çeviri de fena değildi.
Yürek Burgusu
Yürek BurgusuHenry James · İthaki Yayınları · 20181,739 okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
Bu sayı daha çok Core üzerine. Ben klasik metal dinlediğimden core ve death bana çok hitap eden alt-janralar olmadığından son iki sayıyı daha az ilgiyle okumuş olsam da yine içerik olarak son derece zengindi. Özellikle klasikçi olarak 1984 yazısını çok çok beğendim ve keyifle okudum. Bunun dışında biralar ile ilgili kısım da keyifliydi. Konserlerle ve festivallerle ilgili kısımlar sürüyor fakat günümüz şartlarında bu başlıklar bana yalnızca depresyon getiriyor ne yazık ki :') Her zamanki gibi çok keyifli ve dolu dolu bilgi içeren, "Bu kadar çok sanatçıya nasıl ulaştınız?" dedirten yoğunlukta röportaj içeren bir sayıydı.
ily
ily
4. kez shotout to fellow metalhead bff.
Headbang - Sayı 4
Headbang - Sayı 4Headbang! · Karakarga Yayınları · 201914 okunma
Reklam
135 syf.
8/10 puan verdi
Tarihin ilk masal kitaplarından biri olan Oz Büyücüsü, kült olduğu kadar keyifli bir okuma sunuyor. Karakterler her ne kadar çocuklara hitap edecek şekilde tasarlansa da alegorik anlamda hem hikaye hem de karakterlerin hikayesi aslında derin anlamlar barındırıyor. Yozlaşma ve ne olduğunu bilip araştırmadan bir takım oluşumlara itaat eden karakteristiğin çocuk diyalogları ile eleştirildiği, aynı zamanda da karakterlerin hem kendilerini bulduğu hem de arkadaşlıklarını geliştirdiği güzel bir hikayeydi. Tarihin ilk örnekleri arasında olmasının ve bu kadar kült bir yapı olarak günümüze gelebilmiş olmayı kesinlikle karakter inşaası, gelişimi, olay örgüsü ve sade ama alegorik anlatımına borçlu diye düşünüyorum. Hikayeyi bilen bilmeyen herkesin küçük detaylar için bile olsa okuyabileceği tatlı mı tatlı, anlamlı bir masal.
Oz Büyücüsü
Oz BüyücüsüL. Frank Baum · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202212,4bin okunma
104 syf.
10/10 puan verdi
Çalınan Mektup - 7/10 Tarihin ilk polisiye yazarlarından biri Poe olduğu için günümüz dedektiflik ihikayelerindeki "çıkarım ve gözlemleme" temalarının basit bir şekilde işlendiği, yine de okuması keyifli bir hikayeydi. Şişedeki Pusula - 8/10 Oldukça enteresan bir denizcilik hikayesiydi. Uzun süre tıpkı anlatır gibi neler olduğunu
Çalınan Mektup
Çalınan MektupEdgar Allan Poe · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2020600 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
Öncelikle dergileri 5 aya yakın süredir ablukam altında olmasına rağmen hiçbir şey demeyen
ily
ily
sonsuz teşekkürler knkm my precious... Dergi ise neredeyse tamamen röportajlardan oluşuyordu. İlgimi çekmeyen gruplarda biraz hızlı okuma yapmak durumunda kaldım ama yine de Türk dergisi olarak bu grupların hepsine ulaşıp röportaj yapabilmek büyük bir başarı. Her ne kadar en sonda listeleme ve benzeri başlık muhabbetinden yazarlar arasında kavga bile çıktığı yazsa da bence listelemeler, albüm ve grup başlıkları, derlemeleri çok faydalı oluyor. Kurlar dolayısıyla ve azalan imkanlardan ötürü aynı şeyi festival başlıkları için söyleyemeyeceğim... En ilgi ile okuduğum kısımlar kuşkusuz Exodus röportajı ile Danzig köşesiydi. Bunun dışında Ghost röportajı da kısa olmasına rağmen oldukça hoştu. İlgimi çeken ve okuyucu kitlesine böyle bir konu sunulduğu için memnun olduğum diğer başlık Zeynep Çolakoğlu'num metal ve edebiyat hakkındaki yazısıydı. Black metal özellikle dinlemediğim için esinlenme şarkıları bilmeyişim haricinde aşina olduğum bilgilerden oluşsa da oldukça keyifli ve bana kalırsa bilmeyenlerin bilgilenmesi için faydalı bir köşeydi.
Headbang - Sayı 3
Headbang - Sayı 3Headbang! · Karakarga Yayınları · 201815 okunma
%42 (100/235)
4/10 puan verdi
Derinlikten yoksun
İlk başlardan sıkıcı başlayan ve derinliği olmadığı anlaşılan bir kitap olduğu halde belki olay örgüsü iyi gider diye yarısına kadar şans verdim kitaba fakat hiç elim gitmedi kitaba. Tekrar başladığımdaysa aynı tekdüze, derinlik ve karakter tanıtımı olmayan bir anlatım ve ilgi çekici olmayan bir olay örgüsünü -olay örgüsü demek mümkünse- okumak istemediğime karar verip bıraktım. O kadar ilgi çekici olmayan bir kitap ki, uzun zamandır hiç böyle bir esere rastlamamıştım. Amerikan Edebiyatı dersimizin programımda olduğu için edinmiştim kitabı ve konusu da fena durmuyordu. Fakat savaş psikolojisi ile etik ve ahlak değerlerini yitirdiği söylenen karakterler ve yaşadıkları olaylar o kadar tekdüze ve sıradan ele alınmış ki, okurken ne keyif aldım ne de bana bir şey kattığını hissettim. Ernest Hemingway'in yanılmıyorsam ilk eseriymiş. Yazarı okumaya başlamak için kesinlikle sıkıcı ve yanlış bir tercih olduğu kanaatindeyim. Yarım kalan şeyleri sevmediğim için ileride bir gün okumayı tamamlamayı düşünüyorum, fakat şimdi hiç elim gitmediği için tekrar görüşmek üzere elveda.
Güneş de Doğar
Güneş de DoğarErnest Hemingway · Bilgi Yayınevi · 20211,084 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
Şahsi olarak güzel bir tesadüf yaşadım bu Sandman sayısında. Guguk Kuşu kitabını okuduktan sonra bu sayıdaki "kötü karakterin" Guguk olması ve genel fikrin "Guguk kuşunun yuvadan uçması" yani "One flew over cuckoo's nest" anlamına gelmesi benim için oldukça manidar bir tesadüf oldu. Bunun dışında harika bir sayıydı, iki oturumda bitirdim. Karakterler kesinlikle müthişti ve Morpheus efendiyi biraz özlemiş olsam da bulunduğu kısa kısımlar yine tüylerimi diken diken etmeye yetti. Bu seriyi sonsuza dek okumayı ama hiç bitmemesini istiyorum, keşke böyle bir şey mümkün olsaydı. Yavaş yavaş, bitirmeden okumaya çalışmaya devam edeceğim kendilerini. Rüya ve düş kavramları o kadar güzel ve bağ kurabileceğim şekilde işleniyor ki, rüyalar hayatının büyük kısmında yer alan (çok uyuduğumdandır) biri olarak seri benim için çok özel bir yer edindi. İyi varsın Gaiman.
Sen Oyunu - Sandman 5
Sen Oyunu - Sandman 5Neil Gaiman · İthaki Yayınları · 2018413 okunma
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.