Fatura yazsa okurum dediğim yazarlarda bugün yine Nermin Yıldırım var. :) Beni can evimden vuran, kırık dökük bir hikâyenin daha sonuna gelmiş bulunuyorum.
Spoiler vermeden konudan bahsetmek oldukça zor olacak ama bir deneyeyim. Ölümcül bir hastalığı olan 29 yaşındaki Adalet, geçmişi ve hayatını sorguladığında pişmanlıklarını ve günahlarını düşünmeye odaklanır. Böylelikle hatırlayabildiği ilk günaha, yani 5 yaşına gider. Hatırladığı bu yaşanmışlıklar onu bir taraftan çocukluk anılarına taşırken, diğer taraftan da yepyeni ve belirsizliklerle dolu bir yolculuğa hazırlayacaktır...
Elbette her kitabı gibi Dokunmadan'ı da çok severek, hatta bayıla bayıla okudum. Kitabın isminin çıkış noktası ise tam bir yürek sızısı. Yazarımız her kitabında farklı travmalara, acılara, yenilmişliklere dokunuyor. Hepsinden çıkaracağımız pek çok ders var. Ayrıca müthiş bir gözlem yeteneğine sahip olduğu için, memleketten insan manzaralarına bazen gülümseyerek, bazen de içiniz acıyarak tanıklık ediyorsunuz. Mutlu sonla bitmesini beklediğiniz kitaplarda acı final yaparken, kötü son beklediğinizde çiçekler açtırabiliyor. Ters köşe yazarları severiz. :)
Beni zaten biliyorsunuz artık, her kitabını bin bir övgüyle tavsiye ediyorum. Bu kitabı da yine tam not aldı. Mutlaka kaydedin, okuyun, okutun. Sevgiyle ve edebiyatla kalın...