Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Efsane uzun zaman önce insana dönüştüğümüzü anlatsa da bize, hâlâ alçakça yaşıyoruz karıncalar gibi, turnalarla savaşıyoruz pigmeler gibi. Hata üstüne hata, yama üstüne yama yapıyoruz ve elde ettiğimiz en iyi şey gereksiz ve aslında kaçınılabilir bir yoksulluk oluyor. Yaşamlarımız ayrıntılarla boğuşmaktan çarçur oluyor. Dürüst bir adam hesap
Sefil bir hayattan gelmiş. Küçük yaşta annesi ölünce kardeşlerine bakmak zorunda kalmış. 1800’lü yıllarda bir kadının bilim dalında kendisini dünyaya kabul ettirmesi tek kelimeyle mucize. Dünya Nobel ödülünü alan tek kadın, iki farklı alanda; fizik ve kimya alanında; Nobel ödülü alan tek insan. Şu anda radyoloji bilimini kuran kadını anlatıyorum size, Madam Curie. Şu sözü müzenin bir köşesinde yazıyor: “Zerresinden menfaat sağlarsam, bu benim bilimsel manevi şahsiyetimi zedeler. Hastalık tedavisinde kullanılan bir maddeden faydalanarak zengin olmak istemem.” Maddi çıkara dayalı tüm patent başvurularını geri çevirmiş, kabul ettikleriyle de elde edilen gelirin tamamını kimsesizlere bağışlamış. Meşhur fizikçi Einstein’in şu sözleri Madam Curie için: “Şöhretin yozlaştıramadığı tek kişi.” Altmış yedi yaşında öldüğünde, yıllarca keşfini de yaptığı radyum ışınlarının etkisine maruz kalan iç organlarının neredeyse tümünün iflas ettiği tespit edilmiş.
Sayfa 275Kitabı okudu
Reklam
Nesimi Halk ozanıdır. Koca yürek... Anadolu'nun bağrından kopar, yolu Paris'e düşer. Bi başına. Karnı aç. Elleri cebinde dolaşırken, bakar ki, sokak çalgıcıları var, müzik yapıyorlar, para topluyorlar. Çöker bi köşeye, cura'sını tıngırdatmaya, yanık yanık söylemeye başlar: "Aç kulaklarını dinle sözümü, yalan söz gerçeğe tuzak değil, insan