Eğer beklenebilir olan bizi aptallaştırıyor, beklenmedik olan ise dehşete kaptırıyorsa, ne
yapmalıyız? Eğer daima risk ve teslimiyet, güven ve felaket arasında sıkışıp kalıyorsak, bir
sonraki adımımızın ne olacağına nasıl karar vereceğiz? Belki de, insan tabiatı -ya da daha
beteri, insanlık durumu- hakkında büyük fikirlere doğru kaçmadan önce, bir şeye istediğiniz için
sahip olmakla, sahip olduğunuz için istemek arasındaki farkı hatırlamalıyız.