Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Özet
KAÇAK
Savaş sırasında yaralanan Rus adam ailesine kavuşmak için günlerce yol kat ediyor. Memleketine yakın olduğunu düşünerek bir kalası kürek niyetine kullanarak oraya gitmeye çalışır. Bir balıkçı onu denizde bulur, kendi kentine götürür. Kentteki insanlar ona kıyafet verir, kıyafetlet bol durur üstünde. Herkes bu kaçak adamı ziyarete gelir
Pandemi günlerinde uzaktan eğitimden, öğretmenlikten, telefon ve bilgisayar ekranlarından, insanlara bir şeyler katmaktan dahi sıkılmışken; öğretmenlik heyecanımı tazeleyen, mesleğimi işimi tekrar gözden geçirmemi sağlayan bir an önce öğrencilerimize tekrardan kavuşma isteği uyandıran bu kitabı okumak bana iyi geldi. Bu kitapta bir öğretmen olarak çocuklara daha fazla nasıl yardımcı olabilirim, işimi ne kadar iyi yapabiliyorum, profesyonel bir öğretmen miyim değil miyim, sınıf kontrolünü nasıl sağlayabilirim, stresle nasıl başa çıkabilirim, nasıl daha iyi bir eğitimci olabilirim gibi sorulara hem yanıt bulabileceksiniz hem de monotonluktan çıkıp kendinizi farklı yöntemlerin içerisinde bulabileceksiniz.
Diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitapta da yazar, AHLAKİ ZEKA üzerinde durmuş. Umarım en yakın zamanda eğitim bilimleri kitaplarında çoklu zeka kuramına bu kavram eklenecektir.
Ah Mine'l-Aşk
Sahne
Yazar, Unutulan isimli romanında Akdeniz’in iki kıyıya bölünmüş yaşamlarından kesitler sunmuş bize.
Birinci Dünya Savaşı ve takip eden Kurtuluş Savaşı yıllarında gelişen olayların aynı coğrafyada yaşayan insanları nasıl da ikiye bölüverdiğini, mübadeleyle savrulan hayatları anlatmış.
Romanda birbirinden renkli karakterler var: Kâzım
Eşini Trafik kazasında kaybeden Noah,kızı Mirolayn ile birlikte Alaska'da yaşıyor. İşinde sıkıntı çeken Noah borçlanır ve çareyi tefeciden borç almakta bulur.tefeci deyince de insanın içine bi ürperti gelmiyor değil, ama kitabı okudukça öyle yerler karakterler olaylar giriyor ki içine tefeci çok masum kalıyor.. Tabii borçlarını geri ödeyemiyor ve bu gaddar adamlar ceza olarak Noah'i toprağın altına gömüyorlar tam o esnada 9.2 şiddetinde büyük bir deprem meydana geliyor.o esna da topraktan çıkamayan Noah kendini bambaşka bir yerde ölüler diyarında buluyor.İblisler ,vampirler ,cadılar hepsi ölüdür ve eski bi kehanete göre de oraya gelen bir yaşayan bunların ruhlarını kurtaracaktır oyuzden herkes Noah in peşine düşer . Kızına tekrar kavuşma hayali olan Noah'in kaçışı, ölüler diyarındaki macerası baslar....
Farklı bir fantastik dünya vardı, kurgu güzeldi biraz daha korkulu olabilirdi.. ama okumaktan zevk aldım ve o son neydi öyle, hiç aklıma gelmeyen bir sonnn.....şaşırttı beni açıkçası.....
Ölü Evinden Anılar, Dostoyevski'nin ismiyle dikkatimi çeken ve hapishane yaşantısını bir tutuklunun gözünden psikolojik tahlillere çok sık başvurarak anlattığı meşhur kitabıdır.
Kitabın orijinal ismiyle ilgili çeşitli karışıklıklar olsa da ben kitapla en çok Ölü Evinden Anılar ismiyle karşılaştım ve daha fazla dayanamayıp okumaya
96 syf.
10/10 puan verdi
1898 yılındaki baskısında yazar adı C.3.3. (C koğuşu, 3. Kat, 3. Hücre) olarak geçen, Oscar Wilde'in son eseri.
Manzume türünde yazılmış bu eserde, 1896 yılında yaşanmış hazin bir öykü anlatılmaktadır. Wilde'in mahkum olduğu Reading Hapishanesi'ne bir subay getirilir. Adı Charles Thomas Wooldridge'tir. Subayın karısı, kışlada onu başka bir asker
