232 syf.
10/10 puan verdi
Serol Aksel'in bir önceki kitabı Yeni Dünya'nın Açmazları adlı kitabını bundan yedi ay evvel Ocak ayında paylaşmıştım. O günlerden yazarın ikinci kitabının çıkacağını biliyordum ve Yeni Dünyanın Gerçekleri'ni dört gözle bekliyordum. Kitap elime ulaştığında ise nasıl sevinmiştim anlatamam. Tabi yine bir çırpıda okudum
Yeni Dünyanın Gerçekleri
Yeni Dünyanın GerçekleriSerol Aksel · Günçe Yayınları · 03 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
90 günde okudu
Jean Baudrillard Simülasyon ve Simülakrlar
Baudrilard... Sosyoloji bölümünde geçen üç yılım içinde beni en çok 'gerçeğe' iten düşünür oldu. Simülasyon ve Simülakrlar'ı okurken -ki okuması çok vaktimi aldı- başlarda ne anlattığı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Anlaması çok güçtü. Anlattığı şey üzerine mimariden, televizyon şovlarına kadar örnekler veriyordu, hatta tarihten de.
Simülakrlar ve Simülasyon
Simülakrlar ve SimülasyonJean Baudrillard · Doğu-Batı Yayınları · 2014972 okunma
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
Neil Postman, Televizyon: Öldüren Eğlence kitabında Orwell-Huxley distopyalarını karşılaştırarak, günümüzde hangisinin daha geçerli olduğunu yazar. Ona göre, Orwell'ın 1948'de yazdığı (1984 romanında) distopyada insanların, dıştan dayatılan bir baskının bize boyun eğeceğini; Huxley'in 1932 yılında yazdığı Cesur Yeni Dünya'daki
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202126 okunma
344 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Cahilliğin kol gezdiği kırsalda bir köy. Köyün sınırlarını hiç aşmamış, yoktan var edip ev ahalisinin karnını doyurmaya çalışan anneler. Kahvede sosyalleşip, evlerinde televizyon olupta izleyebilen ki, izleyip televizyondan neyi öğrenecekler de vizyon sahibi olabilecekleri muamma babalar. Oyuncağı tahtadan olan çocuklar. Bir odalık evinde yorgan dikerek, arada sırada kardeşinin getirdiği erzakla çocuğunu mutlu etmeye çalışan, Almaya'ya çalışmaya gitmiş kocasının yolunu gözleyen, eltsinin yaptığı yemeklerin kokusunu duymasını istemeyen bir kadıncağızın oğlu İbrahim'in yoksullukla, ölümle imtihan öyküsünü okudum. - Akran ZORBALIĞI'nı çocuklar nereden öğreniyor !? - kadınlar neden birbirine düşman!? - Maddiyatta eşitlik olabilseydi, mutluluk baki olurmuydu hayatımızda!? Bu ve buna benzer soruların dehlizlerinde kısır döngüye takılı kalan umutlarla Afyon'nun köyünden Denizli'ye göç; Halil'in ölümüyle İbrahim'in yüreğinde açılan yaranın büyümesine sebep bir ölüm daha... Küçük yerleşim merkezlerinde ataların kişilik özelliklerinden gelen lakapların, taziyelerde yaşanan saçmalıkların anlatımı çok iyiydi. Yer mekan tasvirleri, duyguların anlatımındaki üslup edebi doygunluktaydı. Bir çok betimlemeyi 2-3 kez okudum. Yerli yerinde kullanılan kelimelerle edebiyata kuvvetli bir kalemle güzel bir esere imza atan Yazar Öğretmenimiz İSMAİL ULUÖZ'ün öğrencileri çok şanslı. Okuma şansını elde ettiğim için bende şanslı olduğumu düşünüyorum. Özellikle Edebiyat severlerin okumasını çok isterim. Döngü kitabı ve bir çok okunası kitap hediyeleri için
tozsuzyapraklar
tozsuzyapraklar
arkadaşıma çok teşekkür ediyorum.
Döngü
Döngüİsmail Uluöz · Edebiyatist Yayınevi · 202265 okunma
248 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
"Sabaha çıkacağımızı bilmediğimiz halde çalar saati kurup uyumaktır umut." Dara ve Meryem'in de hayata dair umutları. Biri Delikli Dağ'a kurban olmaktan kaçmış, öteki hayallerinin peşinden koşmuş durmadan... Hayat bu, umut etmeden olur mu hiç? İlişkirt'ten Alanya' ya çalışmaya gelirken farklı farklı umutları vardı Dara'nın. O ailelerin canını yakan o dağın gazabından kaçacaktı. Hele bir de yabancı gelin bulup ailesiyle yurt dışına kapağı atabilirse daha ne olsundu? Kimler kimler başardı bunu, Dara mı başaramayacaktı? Televizyon dizilerindeki gibi bir hayat istiyordu Meryem. O dizilerdeki başrol oyuncusu gibi yakışıklı, kibar ve özellikle İstanbullu bir koca bulursa kavuşacaktı hayallerine. Ama bunu evde otururken başaramazdı tabi. Önce ailesine çalışma düşüncesini açtı, sonra da buldu Alanya'da otelin birinde bir iş. İnanıyordu, İstanbullu kısmetini bulacaktı burda çalışırken. Farklı farklı hayatların kesişmesi, çakışan kültürler, vazgeçilemeyen beklentiler, umutlar... Ama kaderin de vardı bir planı her zamanki gibi. Belki de "bitti" denilen yerde başlayacak olan bir plan... Bazı kitaplar vardır, onlar bekler kitaplığımda. Elim okumak için gider ama kıyamam. Okuyunca beğeneceğimden eminimdir çünkü bu yüzden zor zamanlarıma saklarım o kitapları. Bilirim onları beklettiğime değer, yanıltmazlar beni. Bu kitap da onlardan biriydi. Uzun süredir okunmayı bekledi, kısmet bugüneymiş. Zaten kalemini bildiğim ve çok beğendiğim @dokmenhatice hanım her zamanki gibi duygu dolu bir kitapla buluşturmuş okurları. Kalemine sağlık, okuru bol olsun.
Kum Gibi
Kum GibiHatice Dökmen · Destek Yayınları · 2020236 okunma
188 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Bir gün, sosyal medya, televizyon, telefon gibi araç ve platformlara karşı olan bir megazengin hepsinin üretimini ve erişilebilirliğini engellese, ne yapardınız? Ayaklanmayı, tepki göstermeyi geçin. Bireysel olarak, ne yapardınız? O güne kadar gezdiğiniz sokaklar, okuduğunuz kitaplar, izlediğiniz filmler, ziyaret ettiğiniz müzeler sizin için
Teşhir Toplumu
Teşhir Toplumuİslam Can · Ketebe Yayınları · 202145 okunma
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.