Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ve Güz Geldi Ömür Hanım
... Öyle büyük umutlarım olmadı benim, büyük düşlerim, özlemlerim, büyük beklentilerim olmadı. Koşullarım beni oluşturdu ben acılarımı buldum. Herkes gibi yaşasaydım eğer, yaşamı onlar gibi görebilseydim çarşılar yeterdi avutmaya beni. Bir gömlek, bir ayakkabı, bir elbise; bir yemek lokantalarda; televizyon, halı, masa ve daha nice eşya yeterdi yalnızlığı örtmeye, kendimi göstermeye, varolmaya, ‘dar çevre yitikleri’nde önem kazanmaya...
Şükrü Erbaş
Şükrü Erbaş
Hayatımıza denk gelenlerin neye vesile olacağını bilemeyiz :)
KS: ... Bir gün genç bir hanım danışanım yüzüme dikkatle bakmaya başladı. Hasta hekim münasebeti içinde, "Niçin bakıyorsunuz?" diye sordum. "Ben sizin yüzünüzü birine benzetiyorum," dedi. "Olabilir, bir dönem televizyon programlarına çıkıyordum, ekranlar arasında gezinirken görmüşsünüzdür," dedim. "Yok, ben İngiltere'den yeni geldim. Sizi televizyonlardan tanıyor olamam. Ben sizi tanımıyorum, annem almış randevuyu," dedi. Sonra durdu durdu, "Siz hiç umut konusuyla ilgili programa çıktınız mı?" diye sordu. Çok enteresan, Kenan Gürsoy Hoca'nın Düsünçe İklimi adında bir televizyon programı vardı, bir kere umutla ilgı orada kırk beş-elli dakika konuşmuştuk. "Evet, TRT'de böyle bir programa çıktım." dedim. "Bir gece ben yaşadıklarımdan çokbunalmıştım, yanıma içki şişelerimi aldım, yüzlerce ilaç aldım. İçkileri devirip, ilaç alıp intihar edecektim. İlaçları almaya başladım. Orada çanak antenle Türk televizyonları izleniyor, kanalları değiştiriyordum, sizin programa denk geldim. İki insan kırk beş dakika umuttan bahsettiler ve bıkmadılar. Ben o gece intihar etmekten vazgeçtim." dedi. Şu anda bile anlatırken tüylerim diken diken oluyor. Hani Hz. Mevlana'nın sözü var ya, "Sadece susamış dudak su aramaz, su da dudağı arar," diye... Bazen şifa olacak bir söz eğer Cenab-ı Hak onu murat etmişse hiç olmayacak biçimde koskoca kıtayı, denizleri aşarak olmadık bir yerde bir insanı bulabiliyor. Dolayısıyla hiçbir insandan, hiçbir şarttan, zamandan ümidi kesmemek lazım.
Sayfa 86 - Turkuaz Haberleşme ve YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Ama düşünmeye zamanımız oluyor mu? Ya saatte yüz altmış kilometreyle araba sürüyorsun ve tehlikeden başka bir şey düşünemiyorsun ya da oyun oynuyorsun veya bir odada, dört duvarlı televizyon alıcısı ile oturuyorsun... [...] Sana ne düşüneceğini söyler, bangır bangır kafana sokar.
Sayfa 106Kitabı okudu
632 syf.
·
Puan vermedi
Lu Yao, Çin modern edebiyatının önemli temsilcilerinden biri.Yayımlanmış iki romanı bulunan yazarın, Sıradan Dünya adlı romanı 1991 yılında, Maodun Edebiyat Ödülü'nü kazanmış. Roman, televizyon dizisi olarak da uyarlanmış. Yazar; kırsalda yaşayan, yoksul bir aile üzerinden, Çin'in 1970-1980 arası dönemde geçirdiği değişimi, dönüşümü
Sıradan Dünya
Sıradan DünyaLu Yao · Everest Yayınları · 202318 okunma
Nâzım Hikmet, Nâzım Hikmet, Nâzım Hikmet şahdamarı şiirimizin sen gittikten sonra yıkıldı Sovyetler üstelik yıkan da bizzat Sovyet iyice azdı artık kapitalizm denen lanet
Çivi ve tahta olmadan ev inşa edemezsin. Bir evin inşa edilmesini istemiyorsan çivilerle tahtaları sakla. Bir insanın siyasi açıdan mutsuz olmasını istemiyorsan, bir meseleyi iki farklı açıdan sunma ki kaygılara kapılmasın; tek bir açıdan sun. Daha da iyisi, hiçbir açıdan sunma. Bırak savaş diye bir şey olduğunu unutsun. Hükümet verimsizse, kadroları fazla sişkinse ve vergi manyağıysa, insanların onunla ilgili kaygı duymasındansa hükümetin bunların hepsi birden olma- sı daha iyi. Huzur, Montag insanlara en popüler şarkılarn sözlerini, eyalet başkentlerinin isimlerini veya lowa'da geçen sene ne kadar mısır yetiştiğini hatırlayarak kazanacakları yarışmalar vereceksin. Onları yanmaz verilerle dolduracaksın, gerçekleri boğazlarına tıkıştracaksın, öyle ki kendilerini tıka basa doymuş ama onca veri sayesinde kesinlikle zeki hissedecekler. O zaman, düşündükleri hissine kapılırlar... Hareket etmedikleri halde hareket ediyormuş gibi hissederler ve mutlu olurlar, çünkü o türden gerçekler değişmez. Onlara bir şeyleri yorumlamaları için felsefe veya sosyoloji gibi kaygan zeminli şeyler vermeyeceksin. O yol melankoliye çıkar. Bir televizyon duvarını söküp takabilen herkes (ki bugünlerde çoğu insanın yapabildiği bir şey bu), insana kendini hayvansı ve yalnız hissettirmeden ölçülmemekte veya denklemleştirilmemekte direnen evreni sürgülü cetvelle ölçüp denklemleştirmeye çalışan herhangi bir insandan daha mutludur. Bunu biliyorum, çünkü denedim; cehenneme kadar ayolu var.
Reklam
Bir ülkenin ne veya kim olduğunu anlamak için televizyon dünyasında şöyle bir göz atmak yeterliydi sanıyorum. Öyle derin mi derin tarihsel, sosyolojik analizlere hiç gerek de yoktu.
Sayfa 155 - Can YayınlarıKitabı okudu
Televizyon ve internet, çocuklardan saklanan hayat gerçeklerini ortaya döküyor.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.