"Ruhun bedenden ayrıldığı andı onun ilgisini çeken. Kayıp gitmek nasıl bir duyguydu? Uyanacağınızı sandığınız bir düş gibi mi? Yoksa Hristyanların şeytanı, elinde çatalla orada durup, ruhunuzu bir şiş kebap gibi cehenneme taşımaya mı hazırlanıyordu? Keder ya da neşe var mıydı? Nereye gittiğinizi biliyor muydunuz? Ölen bir kişinin gözleri neleri görürdü? "
Sayfa 141 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
İkimiz de uygar insanlarız değil mi? Aynı yatağı, sofrayı ve şişeyi paylaştık seninle. Hep dost kalacağız ve boynuna taktığım tasmayı görmezlikten geleceğiz, ben de sana hep iyilik yapacağım. Karşılığında senden yalnızca ruhunu istiyorum. Ufak bir şey. Tıpkı köpek tasması gibi, onu verdiğini de bilmezlikten geliriz.
Sayfa 180 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
"Korkmayın. Modern bilimin kolları arasındasınız. Dünyaya hidrojen bombası, lazer ışınlı tüfeklerin yanısıra salk aşısıyla sivilce kremini veren modern bilime Andy'nin hiç güveni yoktu."
Sayfa 37 - Altın Kitaplar YayıneviKitabı okudu
İyi öğretmenler tıpkı bir zevcenin bilgeliği gibi, paha biçilmez mücevherlerdir.
Sayfa 337Kitabı okudu
" Görmek istemeyenler kadar kimse kör değildir."
Sayfa 247Kitabı okudu
" Bütün öyküler ağızdan ağza dolaşır ve bazen de duymaması gereken kulaklara gider."
Sayfa 179Kitabı okudu