Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Havva

Havva
@Malebolge
Sıradan bir homo sapiens sapiens profili
118 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Zaman evreninde olduğu gibi düşünce evreninde de hareket yoktur. Senin uzun zaman önce unuttuğun ya da rahatça unutabileceğin bir şey bana şu anda olmakta, yarın da olacak.
Reklam
72 syf.
1/10 puan verdi
Tavsiye etmiyorum
Kitabı kısaca özetleyecek olursam; köyden büyük bir kente tıp okumak için giden pasif karakterli, çekingen, 18 yaşında bir gencin hikayesini anlatıyor. Genç, ne yapacağını bilmez bir halde kentte buhranlarla dolaşıyor ve onun sıkıntılı ruh halini okuyoruz. Şatafatlı, sosyal yaşamlar gözüne çarptıkça onlar gibi olmak istiyor fakat olamıyor. Bu durumun getirdiği öfkeyle çeşitli kararlar alıyor. Kitap, esasında ana karakterin psikolojisini yansıtmayı seven klasik bir Zweig kitabı fakat beni rahatsız eden yerler oldu. Böyle bir şeyin spoiler kaygısının da olamayacağını düşünerek söylüyorum: pedofili içerik. Ana karakterimiz 13 yaşındaki bir kıza önce çocuksu bir şefkat duyuyor, kız kardeşi yerine koyuyor fakat sonra kısa süre içerisinde cinsel hisler besliyor. Bunu aşk gibi yansıtmak bana çok iğrenç geldi. Dönemine göre 13 yaşın çok küçük sayılmadığını biliyorum fakat yine de iğrenç olduğu gerçeğini değiştirmedi benim için. Üslup itibarıyla da çok rahatsız ediciydi. Bu kitabı tavsiye etmiyorum.
Kızıl
KızılStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202229,2bin okunma
72 syf.
1/10 puan verdi
Kızıl
KızılStefan Zweig
7.5/10 · 29,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
142 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Bilirsiniz çocukken, ''Annen mi baban mı, kendini mi feda edersin x kişisini mi'' gibi sorularla sıkça karşılaşmışızdır. Bu absürt sorulara verdiğim yanıtları düşünüp nedenini sorgulardım. Acaba annem için kendimi feda etme düşüncem anneme kıyamadığım için miydi yoksa annemi kaybetmenin acısını göze alamayacak olduğum için miydi? Aslında ne söylersem söyleyeyim her şeyi kendi çıkarlarım doğrultusunda cevapladığımın farkındaydım. Acı çekmemek uğruna annemin çekeceği evlat acısını görmezden gelmiştim, üstüne fedakarlık yaptığımı düşünecek kadar ahmaklaşmıştım, oysa kendimi kendim için feda ediyordum. Yıllar sonra Mark Twain'in ''insanın kendi ruhunu memnun etme isteği'' hakkında söyledikleriyle karşılaştım ve düşündüklerimle örtüştüğünden ilgimi çekti, bu kitabı o bölüm için aldım. Meğer o bölüm bir bardak suyun içindeki bir damlaymış. Yazar, ''İnsan makine midir, özgür irade var mıdır, insan nitelikleri temel güdülerin sonucunda mı oluşmuştur, eylemler tebriği hak eder mi, zihin ve düşünce birbirinden bağımsız mıdır, zihin kontrol edilebilir mi, hayvanlarla insanların öğrenme biçimleri aynı olabilir mi?'' gibi sorulara elle tutulur argümanlarla cevap veriyor ve etkili bir beyin fırtınası yapmaya olanak sağlıyor. Tavsiye ediyorum.
İnsan Nedir?
İnsan Nedir?Mark Twain · Koridor Yayınları · 202115,1bin okunma
Reklam
Bir millet her türlü hükûmetle ya da dinle uyum sağlayabilir, zaman içinde kendini gereken koşullara uydurur; bu koşulları tercih eder ve uğruna vahşice savaşmayı göze alabilir. Yunanlar, Romalılar, İranlılar, Mısırlılar, Ruslar, Almanlar, Fransızlar, İngilizler, Türkler, İspanyollar, Japonlar, Çinliler, Amerikalılar, Hintliler; tek doğru dine ve tek akıllıca hükûmet sistemine sahip olduklarını düşünür, diğerlerinden nefret eder, ne kadar eşek olduklarının farkına varmazlar. Hepsi Tanrı'nın sevgili kulları olduklarına inanır, savaşta Tanrı'nın yanlarında olması için yakarır, düşmandan yana çıkınca şaşırır ama bahaneler bulup övmeye devam eder. Kısaca insan türünün hepsi daima memnundur, ısrarla memnundur, yıkılmaz bir biçimde memnundur, şükran duyar, gururludur.
Başka bir hakikat aramak benim için de mümkün değil. Ömrümün geri kalanını bu paha biçilemez mülkü yamamakla, boyamakla ve onun deliklerini tıkamakla geçirecek, düşüncemin aksi yönünde bir argüman ya da ona zarar verecek bir olgu yaklaştığında yüzümü öbür tarafa çevireceğim.
Arayıcı en nihayetinde bir hakikate ulaştığına ikna olursa artık arayışı bitmiştir; hayatının geri kalanını, mevcut hakikatin delik ve yarıklarını tıkayarak, devrilmesin diye onu destekleyerek, çökmesini önlemek için çer çöp arasında dolaşarak geçirir. Bu yüzden Presbiteryen hep Presbiteryen, Müslüman hep Müslüman, demokrat hep demokrat, monarşist hep monarşist olarak kalır. Hakikatin peşine düşmüş arayıcı Ay'ın lor peynirinden oluştuğu sonucuna varırsa hiçbir şey onu inancından vazgeçiremez çünkü o otomatik bir makineden başka bir şey değildir.
Tesadüfen bir kitap okumak ya da gazetede bir paragraf okumak insanın yeni bir yol belirlemesine, eski topluluğunu reddederek yeni idealine sempati duyan yeni bir topluluk aramaya başlamasına yol açabilir.
Birinin milliyetini biliyorsan onun dininin ne olabileceğini de küçük bir hata payıyla kestirebilirsin. İngiliz, Amerikalı-Protestan; İspanyol, Fransız, İtalyan-Katolik; Rus-Ortodoks; Türk-Müslüman; işte böyle devam eder. Birinin dini inancını biliyorsan daha fazla aydınlanmak istediği zaman ne tür dini kitaplar okuyacağını, kaza eseri gereğinden fazla aydınlanmamak için hangi kitaplardan uzak duracağını da bilirsin.
Reklam
Eğitim kaynaklarının en başında kişinin içinde yaşadığı toplum gelir. Toplum; zihnini ve duygularını etkiler, ona idealler verir, onun çeşitli amaçlar için yola çıkmasını ve bu yoldan ayrılmamasını sağlar. Ayrılırsa önemsediği ve onayına en çok değer verdiği insanların kendisine sırt çevirdiğini görür. Çevresindekilerin etkisi; onun neleri tercih edeceğini, nelerden kaçınacağını, siyasi anlayışını, ahlakını ve dinini belirler. Bunlardan hiçbirini kendisi yaratmaz. Kendisinin yarattığını sanır ama bunun sebebi meseleyi enine boyuna düşünüp incelememiş olmasıdır.
1/10 puan verdi
Zararlı bir kitap. İlk cildinin bir kısmını internetten okuyup bıraktığımda 13 yaşından fazla değildim, geçtiğimiz günlerde birkaç sayfası tesadüfen önüme düştü ve küçükken tamamını okumuş olmadığıma sevindim. Fiziksel, psikolojik, cinsel şiddet romantize edilip aşk kisvesi altında sunulmuş. Cinsiyetçilik, sığ törelcilik, mizojini; ne ararsanız var. Betimlemelerin sıklığı, komikliği de cabası. Şu zamana kadarki deneyimlerimden yola çıkacak olursam ne kadar çok betimleme ve oksimoron varsa yazarın o kadar başarısız olduğudur. Yaşı küçük okurlar bu kitabın hem içerik hem üslup yönünden kötü olduğunu fark edemeyip imreneceklerdir, 8.4 puanlama yapılması bunu kanıtlar nitelikte. Çocuğum kitap okuyor diye sevinmek yerine çocuğum hangi kitabı okuyor diye bakmak ebeveynler için elzem.
Yabancı - Veyl
Yabancı - VeylÖznur Yıldırım · Pegasus Yayınları · 20174,658 okunma
431 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.