Yârab! Nedir bu keşmekeş-i derd-i ihtiyâç?
İnsanın ihtiyâcı ki bir lokma nânedir.
(Allahım! Nedir bu ihtiyaç derdi çekişmesi?
Ki insanın ihtiyacı bir lokma nanedir.)
Terci-i Bent'ten
Bir yerde ki yok nağmeni takdîr edecek gûş,
Tazyî-i nefes eyleme, tebdîl-i makâm et.
(Bulunduğun yerde sözünü takdir edecek kulak yoksa; nefesini boşa tüketme, mekanını değiştir.)
Bed-asla necâbet mi verir hiç üniforma
Zer-dûz palan vursan eşek yine eşektir
(Kötü asıllı birine üniforma soyluluk mu verir; eşeğe altın işlemeli semer vursan yine eşektir. )
Her kim ki arar bû-yı vefâ tab’-ı beşerde,
Benzer ona kim devlet umar zıll-i hümâdan.
Kim insanın tabiatında vefa duygusu ararsa,
[O kişi] Huma kuşunun gölgesinden fayda bekleyene benzer.
Nadanlar eder sohbet-i nadanla telezzüz
Divanelerin hemdemi divane gerektir
Akılsızlar kendi gibi akılsızlarla ettikleri sohbetten lezzet alır, nitekim delilerin arkadaşı da yine deli kimselerdir.
Devrini çok güzel eleştiren ve devrin değişmediğini gösteren güzel bir eser. Ayrıca eski kavramları kazanmakta güzel olabiliyor.
Yıldız arayıp gökte nice turfa müneccim
Gaflet ile görmez kuyuyu rehgüzerinde
(Birçok acemi falcı (astrolog, gök bilgini) gökte yıldız arar da; gökteki yıldızlardan haber sorar da gafletinden/dalgınlığından yolunun üstündeki kuyuyu göremez.)
TERKİB-İ BEND'TEN