Dolayısıyla komünizm, ters bir yönde, siyasal iktisadın tüm çelişkilerini yeniden üretir. Onun sırrı bireyin toplumsal işlevlerinin her birinin -üretim, mübadele, tüketim, eğitim, aile- yerine kolektif insanı koymasıdır. Ve bu yeni evrim hiç bir şeyle uyuşmadığından ve hiçbir şeyi çözmediğinden, kaçınılmaz olarak, kendinden öncekiler gibi, ahlak bozukluğuna ve sefalete varır.
Proudhon