Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dolayısıyla komünizm, ters bir yönde, siyasal iktisadın tüm çelişkilerini yeniden üretir. Onun sırrı bireyin toplumsal işlevlerinin her birinin -üretim, mübadele, tüketim, eğitim, aile- yerine kolektif insanı koymasıdır. Ve bu yeni evrim hiç­ bir şeyle uyuşmadığından ve hiçbir şeyi çözmediğinden, kaçı­ nılmaz olarak, kendinden öncekiler gibi, ahlak bozukluğuna ve sefalete varır.
Sayfa 319Kitabı okudu
"Dollo Yasası" evrimin ters çevrilemeyeceğini belirtir. Bu , sık sık ilerlemenin kaçınılmaz olduğu hakkında bir dolu idealist saçmalıkla karıştırılır, sıklıkla buna evrimin "Termodinamiğin İkinci Yasasını ihlal ettiği" hakkındaki cahilce saçmalıklar eşlik eder (bunları söyleyenlerin İkinci Yasadan haberi olan eğitimli yarısı, roman yazarı C.P. Snow'a göre, fark edeceklerdir ki, bu yasa nasıl ki bir bebeğin büyümesiyle ihlal edilmiyorsa, evrimle de ihlal edilmez). Evrimdeki genel akımların tersine dönmemesi için hiçbir neden yoktur. Evrim sürecinde bir süre için büyük boynuzlara doğru bir gidişat oluşmuşsa, küçük boynuzlara doğru onu takip eden bir gidişat da kolaylıkla olabilir. Dollo Yasası, gerçekte sadece, tam olarak aynı evrimsel patikayı (ya da belirli herhangi bir patikayı) herhangi bir yönde iki kez izlemenin istatistiki olasılıksızlığı hakkında bir ifadedir.
Sayfa 120Kitabı okudu
Reklam
Bütün Alıntılar
yazmak, bir anlamda buluşmakmış. Aynı sıkıntıları, aynı endişeleri, aynı umutları paylaşanların buluşması, zaman- ları farklı olsa dahi... 7 Fakat guguklu saat misali, sunulan her fırsatta konuşmaya kalk- mak, bu devrin müzmin hastalıklarından biridir. 15 "Dilinizin sınırları, dünyanızın sınırlarıdır ... " Ludwig
Evrime dair soru cevaplar
ve İslam inancı üzerine yaptığım konuşmalar, yazdığım ya- zılar re katıldığım televizyon programları sonrasında çoğu olumlu olmak üzere birçok tepki alıyorum. Geri dönüşlerin önemli bir kıs- mında bazı temel kafa karışıklıklarını yansıtan itirazlar var. Ge- nel bir cevap olsun diye onlardan önemli bulduklarımın bazılarını burada sizlerle
- lşığın dalgalardan oluştuğunu kabul eden kuramların geçerli olduğu devirlerde, ışığın, uzaydaki boşlukta yayılmasını sağlayan maddenin 'Esir' adı verilen bir dolgu maddesi olduğu savunulmuştur. Bu esir maddesinin varlığını saptayabilmek için MiC­ HELSON ve MORLEY 1881'de ilginç bir deney yaptılar. Eğer esir varsa, dünya, bunun
"bazı koşullarda fazlasıyla düşünmenin avantajı, hiç düşünmemekten çok daha az olabilir. Duygunun evrim boyunca işleyişinin güzelliği de buradadır: Canlı varlıklara zekice düşünmeden zekice davranma olanağını verir. Ne var ki insanlarda bu hikaye iyi ya da kötü yönde daha karmaşık bir hal almıştır. Akıl yürütmek, duyguların yaptığını yapar. Akıl yürütmek, bize zekice davranmadan önce zekice düşünme seçeneğini verir ve bu da iyi bir şeydir: Karmaşık çevremizin karşımıza çıkardığı sorunların birçoğunu duyguların çözebildiği ama hepsini halledemediği ve bazen duygunun sunduğu çözümlerin amaca ters düştüğü açıktır."