Bugün Sarıkamış Harekâtı'nın 107.yıl dönümü... 107 yıldır harekât üzerindeki spekülasyonlar bir türlü bitmek bilmezken üzerinde onlarca hatta yüzlerce yanlış ve yarım bilgiler söylendi durdu. Ve geldiğimiz noktada ise insanlara doğrunun bir türlü anlatılamadığı bir ortam ile karşı karşıyayız. Biz romantizmi seven bir milletiz; olaylar üzerinde
Yakup Cemil, silahlı muhafızların ortasında sorgu odasına giderken hala gururlu ve ağırbaşlıydı. Nasıl olmasındı ki ,o Bab-ı Ali Baskını'nın kudretli yüzbaşısı, Ardahan Fatihi ,Teşkilat'ın silahşörü değil miydi?
Mustafa Kemal Paşa, 13 Kasım'da Haydarpaşa Garı'nda trenden iner... Tren ve peron cepheden gelen subay ve askerlerle doludur. İngilizlere ve saraya kafa tutan Mustafa Kemal'i, garda önlem alan Teşkilat-ı Mahsusa (Osmanlı istihbarat örgütü) görevlileri beklemektedir.
Bu esnada Mustafa Kemal'i tanıyan ve trenden inişini
izleyen bir çavuş, gür bir
Osmanlı Devleti kendini savunmak için karadan asker gönderemediğinden bir avuç gönüllü çeşitli kılık ve kimliklerle kaderine terk edilen vatan parçası
Trablus' u kurtarmak için yola çıkarlar. Gönüllüler arasında Enver Bey başta olmak üzere sonraları yeni Türkiye'nin kuruluşunda yer alacak olan Mustafa Kemal, Fethi Bey (Okyar), Nuri Bey, Paris ateşemiliteri Tahir Bey, Şehzade Osman Efendi, Neşet Bey, Enver Bey'in kıymetli kardeşi Nuri Bey ile çok sevdiği amcası Halil Bey (Kut), Kazanlı Tatar âlimlerinden Abrürreşit İbrahimov, Teşkilat-ı Mahsusa'nın iki efsane ismi Eşref Bey (Kuşçubaşı) ve Süleyman Askeri Bey gibi yürekli vatanperverlerle on iki kurmay subay ve on sekiz topçu subayı ile, kıymetli mühim fakat ismi meçhul olan fedailer vardı.