Aslında akıl, duygusal zekâ olmadan tam verimli çalışamaz. Normal koşullarda, limbik sistemle neokorteksin, amigdalayla prefrontal lobların birbirini tamamlaması, zihinsel yaşamda her birinin ötekine eşlik etmesi anlamına gelir. Bu eşler iyi bir etkileşim içerisinde oldukları sürece duygusal zekâ entelektüel yetenekle birlikte yükselir. In fact, the intellect cannot function fully efficiently without emotional intelligence. Under normal conditions, the complementarity of the limbic system and the neocortex, the amygdala and the prefrontal lobes means that each accompanies the other in mental life. As long as these partners interact well, emotional intelligence rises together with intellectual ability.
Sayfa 57 - Varlık Yayınları 33. BasımKitabı okudu
f. the system
Sistem, öngörülen cinsel roller adına her birimizi tam, bütün insan yapan nitelikleri ikiye bölüp yarısını kadına, diğer yarısını da erkeğe vermiş, böylelikle bizleri yarım ve sınırlı insanlar haline dönüştürmüştür. Bu anlayışın temeldeki amacı, iki yarımın bir elma gibi bütünü oluşturması ve ilişkinin tamamlanmasıdır. Oysa yarım insanların kurduğu ilişkiler sadece yarım ilişkilerdir.
Reklam
Civilian world !!!
The streets don’t allow you the luxury of excuses or to complain that the system is rigged against you...You can yell about that at the top of your lungs, but no one on the streets is going to give you a break because of it. Rather than complain about it, get to work outsmarting all those cops, POs, judges, and politicians who would like to keep you locked up... There’s no time for a defeatist, woe-is-me mentality on the streets.... *--- Sokaklar size mazeret lüksüne ya da sistemin size karşı hileli olduğundan şikayet etmenize izin vermiyor...Bunu ciğerlerinin tepesinde bağırabilirsin, ama sokaktaki hiç kimse bu yüzden sana bir mola vermeyecek. Bu konuda şikayet etmek yerine, sizi kilitli tutmak isteyen tüm polisleri, pos'ları, yargıçları ve politikacıları alt etmeye çalışın... Sokaklarda mağlubiyetçi, yazıklar olsun bana zihniyetine vakit yok....
“You always have a better perspective with some caffeine in your system.” "Sisteminizde biraz kafein varsa her zaman daha iyi bir bakış açısına sahip olursunuz."
Strict system to ensure your place in hell huh
God's plan for creation required everything to be made different. There are no two leaves exactly alike! No two snowflakes. The Luciferian ideology requires regimentation, so that everything can be centralized and made as much alike as possible. Integration is the most typical example of this theory being put into practice. ¤ Tanrı'nın yaratılış planı her şeyin farklı olmasını gerektiriyordu. Birbirine tamamen benzeyen iki yaprak yok! İki kar tanesi yok. Lucifer ideolojisi, her şeyin merkezileştirilebilmesi ve mümkün olduğu kadar benzer hale getirilebilmesi için düzenlemeyi gerektirir. Entegrasyon bu teorinin uygulamaya konmasının en tipik örneğidir.
“Your worst enemy, he reflected, was your own nervous system. At any moment the tension inside you was liable to translate itself into some visible symptom...” ¢---⋆69 "En büyük düşmanınızın kendi sinir sisteminiz olduğunu düşündü. İçinizdeki gerilim her an gözle görülür bir belirtiye dönüşebilirdi..."
Reklam
878 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.