Bir kütükten daha duyarsız aptallığı ile ahlaksızlığı atbaşı giden mankafa bir adam sırf şans eseri yığınla altını var diye onca bilge ve onca iyi insanı hizmetinde çalıştırabiliyor.
Çünkü Ütopyalılar gökyüzünde seyredebileceği bunca yıldız, hatta güneşin kendisi dururken, ölümlü bir insanın minnacık bir mücevherin ya da daha doğrusu bir taş parçasının solgun parıltısına kendini bu denli kaptırmasına sahiden hayret ediyor.
Ama doğa altına ya da gümüşe insanoğlunun öyle kolay kolay vazgeçemeyeceği bir değer yüklememiş. Nadir bulunduklarından ötürü onları değerli kılan salt insanların budalalığı.
Büyük paralar döküldüğünde çoğu kez düşmanların bile alınıp satılabileceğini gerek ihanetle gerekse gizliden gizliye aralarının açılıp birbirlerine düşebileceklerini çok iyi bilirler.
Çünkü bu iki kötülük, yani taraf tutma ve açgözlülük yargıya yerleşmeye görsün, toplumu bir arada tutan en güçlü bağı, yani adaleti tümüyle söker atar.
kendi çıkarlarımızın peşinde koşarken başkalarının çıkarlarına zarar vermememizi buyurur...çünkü kıyaslandığında hiçbir insanın yaşamı doğanın bütün sevgisini tekeline alacak kadar üstün olamaz.
Ama doğa altına ya da gümüşe, insanoğlunun öyle kolay kolay vazgeçemeyeceği bir değer yüklememiş. Nadir bulunduklarından ötürü onları değerli kılan salt insanların budalalığı.