Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kaba giysiler giydiklerinde asla göremeyeceklerine inandıkları saygıyı gösterişli kıyafetler giydikleri için hak ettiklerine inanıyorlar
Ama insan kendi zevkinin peşinde koşarken başkalarını zevkten mahrum ederse, işte o zaman bunun adına tam da adaletsizlik denir.
Reklam
Bir kütükten daha duyarsız aptallığı ile ahlaksızlığı atbaşı giden mankafa bir adam sırf şans eseri yığınla altını var diye onca bilge ve onca iyi insanı hizmetinde çalıştırabiliyor.
Çünkü Ütopyalılar gökyüzünde seyredebileceği bunca yıldız, hatta güneşin kendisi dururken, ölümlü bir insanın minnacık bir mücevherin ya da daha doğrusu bir taş parçasının solgun parıltısına kendini bu denli kaptırmasına sahiden hayret ediyor.
Ama doğa altına ya da gümüşe insanoğlunun öyle kolay kolay vazgeçemeyeceği bir değer yüklememiş. Nadir bulunduklarından ötürü onları değerli kılan salt insanların budalalığı.
Büyük paralar döküldüğünde çoğu kez düşmanların bile alınıp satılabileceğini gerek ihanetle gerekse gizliden gizliye aralarının açılıp birbirlerine düşebileceklerini çok iyi bilirler.
Reklam
herkes o kadar bilge mi ki, sırf karşısındakinin ahlakıyla ilgilensin.
insanları birbirine kopmaz bağlarla sıkıca bağlayan, anlaşmalardan çok, iyi niyet; sözlerden çok içtenlikli bir sevgidir.
Çünkü bu iki kötülük, yani taraf tutma ve açgözlülük yargıya yerleşmeye görsün, toplumu bir arada tutan en güçlü bağı, yani adaleti tümüyle söker atar.
İnsanı kendi elinde olmayan kusuru için ayıplarsanız, sadece kendinizin budalalığını kanıtlarsınız.
Reklam
Sabır gösterenler içinse her zaman bir umut ışığı vardır.
bu türden zevklere bağımlı hale gelmektense onlara hiç ihtiyaç duymamak en iyisidir.
kendi çıkarlarımızın peşinde koşarken başkalarının çıkarlarına zarar vermememizi buyurur...çünkü kıyaslandığında hiçbir insanın yaşamı doğanın bütün sevgisini tekeline alacak kadar üstün olamaz.
Öyle ya ölümden sonra hiçbir ödül yoksa bütün bir ömrü tatsız tuzsuz, yani zavallı bir şekilde geçirmenin ne anlamı kalır?
Ama doğa altına ya da gümüşe, insanoğlunun öyle kolay kolay vazgeçemeyeceği bir değer yüklememiş. Nadir bulunduklarından ötürü onları değerli kılan salt insanların budalalığı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.