Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

lynx

lynx
@threethousandlanterns
Kim benim güneşimi batırdı? Senin yüzün... Elimden alıp götürdü tüm ışığımı.
İnsan öleceğini fark etmiyorsa, varoluşunu da yaşayamaz, diye düşündü. Ve bir yandan yaşamın ne kadar harika olduğunu düşünmeden de, ölmek zorunda olduğumuzu düşünmek imkânsız.
Reklam
Kimsin sen? Bir bilse! Sofie Amundsen'di tabii, ama kimdi bu Sofie Amundsen? İşte bunu doğru dürüst anlamış değildi henüz. Ya başka bir adı olsaydı? Mesela Anne Knutsen? Birdenbire başka biri mi olacaktı o zaman?
Sohrab'ın suskun olduğunu söylemek, yanlış olur. Suskunluk, huzur içeriyor. Sakinlik, dinginlik. Yaşam düğmesinin sesini kısmak gibi. Sessizlik ise düğmeyi kapatmak. Kesmek. Tamamen durdurmak.
Sayfa 321Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şiş indi, yara izi zamanla iyileşti. Kısa bir süre sonra ince, tırtıklı, pembe bir çizgiye dönüştü. Ertesi kış, yalnızca soluk bir izdi. Buysa kaderin komik bir cilvesiydi. Çünkü o kış, Hasan'ın gülümsemekten bütün bütüne vazgeçtiği kıştı.
"Gerçekten mi? Yapar mısın?" Şaşırmıştı: "Neyi yapar mıyım?" "İstesem pislik yer misin?" (...) (...) "İsteseydin yerdim," dedi sonunda, doğruca gözlerimin içine bakarak. (...) (...) "Ama merak ettim," diye ekledi. "Benden böyle bir şey ister miydin, Emir Ağa?"
Reklam
Üzerinden çok uzun zaman geçti; ama geçmiş için söylenenler yanlış. Ben onun nasıl gömüleceğini öğrendim. Her ne kadar geçmiş pençeleriyle kendine bir çıkış yolu açmayı becerse de.
"Size küçük bir tavsiye. Bir dahaki sefere bir kitabı geri vermek istediğinizde, bunun ilk seferinde onu kendisinden çaldığınız insanla yapmayın." ..."Ne?" "Dün de buradaydınız." "Hayır, ben..." "Sizi hatırlıyorum." Dünyayı yan yatırmaya yetecek kadar büyük iki kelime. 'Sizi hatırlıyorum.'
Sayfa 184Kitabı okudu