Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1. Makamınız ve mevkiniz ne olursa olsun, size “siz” diye hitap edene “sen” demeyin. 2. Ödünç aldığınız parayı, parayı veren kişi hatırlamadan önce iade edin. Bu sizin dürüstlüğünüzü ve karakterinizi gösterir. Aynı şey para haricindeki diğer şeyler için de geçerlidir. 3. Biri size yemek ısmarlarken asla menüdeki pahalı yemeği sipariş etmeyin.
Kadınlar hepimizin eğitmeni değil midir?
Erkeğin kadın tarafından uygarlaştırılmış son şey olduğunu da söyleyebiliriz. Hepsi kaba olan ve yol yordam bilmeyen erkeklere toplum içinde nasıl davranmak gerektiğini onlar öğretmezler mi? *****
Sayfa 510 - SAYKitabı okudu
Reklam
Yalnızlığım size gülüyor ve normal bir gülüş olduğunu söyleyemem
+: "Neden asosyalsin?" -: "Kendimle baş başa kalmak değil gereksiz insanlar içinde olmak iğrenç, korkunç ve aptalca geliyor; iğrenç çünkü cahil topluluk, farklılık sevmediği için onlardan biriymiş gibi davranmak zorunda kalıyorsun. Korkutucu çünkü asla gerçeklik barındırmayan bir kalabalık yüzünden kendi benliğini silmeye çalışıyorsun ve normal değil. Kendi benliğimizin denk bir zenginliği asla olamazken bu kadar ucuza vazgeçmek akıllıca olmasa gerek?.. Bir de insan ya da toplum olsun belli bir seviyeye gelememişse tahammül etmek zor oluyor. Ayrıma girmeden şak diye hayat kapımı kapatırım. Çünkü konuşmak - sadece kendim ve sevdiklerimle- güzel ama ahlâk konuşmayı sevmiyorum, görgü konuşmayı sevmiyorum kısacası küçük adam tavırlarından oluşan sorunları konuşmayı sevmiyorum: "Bunları çocukken ebeveynlerimiz öğretiyor ha öğretmedi mi birey olduktan sonra sen kendine öğretecektin. Öğretmemişsen sorunlu davranış kalıplarını benimsemişsin ve öyle de mutlusundur. O yüzden benden uzak dur çünkü bana hiç mutluluk vermeyen insan tipindensin..." diye önceden derdim ama artık en fazla "Kalitesiz insanlarla bir bağ kurmuyorum." diyorum. Ve böyle oldukları için onlar suçlu değil ben gerçeği söylediğim için suçlu sayılıyorum: "Allah'ım kendimi kalitesiz sayacağım insanlarla tanıştır beni." diye dua ediyorum. Çünkü benden iyisi illa ki vardır, onları bulup - onlardan da öğrenerek- en harika versiyonuma dönüşmeliyim ve gerçekten insanlarla vakit geçirdiğimi hissedeyim diye. Bir tek benim böyle dualarım/ isteklerim olmuyordur değil mi? ???"
Kadınlar hepimizin eğitmeni değil midir? Hepsi kaba olan ve yol yordam bilmeyen erkeklere toplum içinde nasıl davranmak gerektiğini onlar öğretmezler mi?
·
Puan vermedi
Afrikalı Leo
AFRİKALI LEO/AMİN MAALOF Ben Hasan, tartıcıbaşı Muhammed'in oğlu, ben Giovanni Leone de Medici; bir berberin sünnet ettiği, bir papazın vaftiz ettiği ben. Şimdi Afrikalı diye anılıyorum ama Afrikalı değilim Avrupalı da Arabistanlı da değilim. Bana Grenadalı, Faslı, Zeyyatlı da derler ama ben hiçbir ülkeden, kentten ya da boydan değilim.
Afrikalı Leo
Afrikalı LeoAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202214,3bin okunma
102 syf.
7/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Steinbeck gerek üslubuyla gerekse ele aldığı konularla olsun okuduğum tüm kitaplarında beğenimi kazanmıştır. Bu hikayesinde de basit insanların hayal kurarken neden bu denli mütevazı davranmak zorunda olduklarını güzel bir dille aktarmış yazar. Bulduğu eşsiz inciden sonra başına gelmedik kalmayan Kino ve Juanna çifti bana bizim toplumumuz için kullanılan "... zebaniye gerek yok onlar ne de olsa yukarı çıkanı aşağıya çekerler." lafının sadece bizim toplumda var olmadığını gösterdi ve bende bu dünyada güzel şeyler uğruna durmadan mücadele edilmesi gerektiğini tekrardan hatırlattı zira eğer ki güzel bir yaşantıya, hayallere veyahut saadete sahipsen bunu ISRARLI bir şekilde insanlardan korumak zorundasın, vasatın dışında kalmak mücadele gerektiren bir uğraş. Toplum aynı bir girdap gibi içeride kalmaya devam edersen minimum bir uğraşla seni o vasat standartta tutacaktır fakat hele ki o girdabın dışına doğru kulaç at seni tüm gücüyle merkeze çekecektir bu yüzden vasatın içindeymiş gibi davranmalı ama zihnen nasıl bir özgürlük içinde olduğun, saadetinin ve hayallerinin boyutu diğerlerinden saklanmalı.
İnci
İnciJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 202337,7bin okunma
Reklam
Chambord Kontu (V. Henri) olayını hatırlıyor musunuz? Bu da bir kral, lejitimist [iktidarın meşruluğunu soya dayandıran monarşi taraftarı]... İspanya'da Don Carlos'un yaptığı gibi, o da aynı dönemde Fransa'da iktidar arayışına girmişti. Hatta birbirlerini aynı aileden, aynı kökten sayabilirler, ama ne kadar farklı! Biri inançlarına
Sayfa 296 - 297, 298, 299,300, 301,302,303Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
İçinde bulunduğumuz çağda çeşitli putlar ve tapınaklar ortaya çıktı. O hale geldi ki, insanların kalpleri, duyguları ve bağlılıkları hep onlara yöneldi. Her zaman onların isimleri anıliyor, onların adına yemin ediliyor, onlar için mücadele edilip,onların uğruna can veriliyor. İşte onlar vatanperverlik, milliyetçilik ve benzerleri gibi bu asrın ortaya çıkardığı yeni putlardır. Okullara ve üniversitelere gidip oralarda tertiplenen toplantılara ve açık oturumlara katıldığınız, gazete ve mecmualan okuduğunuz, radyo ve televizyon programlarını izlediğiniz zaman, Allah'ın adının hemen hemen hiç anılmadığını, O'na hiç yer verilmediğini görürsünüz. Fakat siz orada, pek az bir kismi müstesna, bütün fikirlerin, bütün duyguların, etrafında döndüğü başka bir Tanrı bulursunuz. O Tanrı vatan, millet, devlet, milliyetçilik - mesela Arapçılık - ve toplum gibi bu asrin ortaya çıkardığı putlardır. Bir işe başlarken vatan ve millet adına başlamak bugün çok yaygın bir hal almıştır. Eğer biraz hürmetkâr davranmak isterse, Allah ve millet adına diye başlar. "Senin adına yemin ediyorum ey ülkem" der. Vatan ve Araplık yolunda cihat eder. Şayet öldürülürse, vatan, Araplık ve benzeri şeyler uğruna şehit olmuş olur. İşte bu, farkına varmadan Müslümanların arasına giren şirk çeşitlerinin en tehlikelisidir. Uyanık araştırmacılar bunu Müslümanların hayatında yeni bir safha olarak nitelendirmektedirler.
Kişide dini olgunluğun teşekkülü, ancak onun davranış larına sosyal kontrol ve taklidin ötesinde, dini irådenin hå kim olmasıyla mümkündür. Bu da dini, taklidi olarak de- ğil, şuurlu ve irådeli olarak yåni ne yaptığını bilerek yaşamak demektir. Böyle olunca kişi, toplum içinde de, yalnızken de aynı davranış dürüstlüğünü gösterebilir, şahsiyeti bir bütün- lük arz eder. Nitekim peygamberlerin hayatları bu olgun ki- şiliğin birer modelini teşkil eder. Onlar ne söylemişlerse sözlerine uygun davranmışlar, bu davranışları yalnızken de toplum içinde de değişmemiştir. Öyleyse olgun bir dindar, peygamberin bir davranışını ör- nek alıp onun gibi yaşarken, sadece peygamberi taklit etmek, onun gibi davranmak için değil; peygamberin Allah'ın emri- ne uygun davrandığına ve onların bu davranışlarının doğru olduğuna inandığı için o şekilde davranmaktadır. Böylece o davranışı kendine mal etmekte, benimsemektedir. İbadet- lerini yaparken de bu şuur içinde, kendini sosyal kontrolün baskısından uzak, sadece Allah huzurunda hissetmektedir.
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
369 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.