LENİN’İN 1904′DEKİ 1 MAYIS ÇAĞRISI Yoldaş işçiler! 1 Mayıs geliyor, bütün ülkelerin işçilerinin sınıf-bilinçli bir hayata uyanışlarını, insanın insan üzerindeki her türlü zulüm ve baskısına karşı mücadelelerindeki dayanışmalarını, emekçi milyonların açlık, yoksulluk ve aşağılanmadan kurtulmak için yürüttükleri mücadelelerini kutladıkları gün.
472 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kapak Kızı'nda herkesin hakkında konuştuğu Şebnem nihayet sözü alıyor ve müthiş bir kurgunun içinde hayatını anlatıyor. Bu kitapta adı hiç geçmiyor ama. Ayfer Tunç bana göre edebiyatımızın en iyi romancılarından. Kitap zaman olarak Şebnem'in bir çocukluğunda, bir yakın geçmişinde, bir de bugününde ilerliyor. Aradaki geçişler öyle
Yeşil Peri Gecesi
Yeşil Peri GecesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20207,4bin okunma
Reklam
Toplumsal Çürüme
“Köylüler çok tekdüze, gelişmemişler, pislik içinde yüzüyorlar. Aydınlarla da iyi geçinmek çok güç. Yoruyorlar insanı. Bütün o sevimli tanıdıklarımız çok sığ düşünüyorlar. Duyguları çok yüzeysel, burunlarından ötesini gördükleri yok; tek sözcükle aptal hepsi. Kafa yetenekleri biraz daha gelişmiş olanlar ise düpedüz isterikler, iç gözlem ve abes beyin etkinlikleriyle çürümüşler...”
Politik Yorumlar 2
_Ülkemizde yaşanan maddi ve manevi krizin nedeni, akıl dışı metafizik dini inancın, politik alana taşınmasıdır. _Hiçbir ülke şu 20 yılda yapılanlara dayanamaz ki zaten Türkiye de dayanamadı. Kafede çay içmek, yumurta ve peynir lüks oldu. _İmam hatipte alınan eğitimle yönetilen ülke nasıl olması gerekiyorsa öyleyiz. _Rasyonel olması gereken bir
Nana_ Emile zola
Émile Zola (1840-1902): Natüralizm akımının en önemli temsilcilerinden biri olan Zola, romancının olayları bir izleyici gibi kaydetmekle yetinmemesi, kişileri ve tutkularını bir dizi deneye tabi tutarken, duygusal ve toplumsal olayları da bir kimyacı gibi ele alması gerektiğini savundu. Zola içinde yaşadığı eski dünyanın yıkıntılarını inceledi, gelecekteki bir dünyanın olgularını saptamaya çalıştı. Bu niyetle yirmi iki yılda yazdığı yirmi romandan oluşan Rougon-Macquartlar dizisi başta olmak üzere çok sayıda büyük eser verdi. İkinci İmparatorluk Dönemi'ni anlatan bu dizinin dokuzuncu kitabı Nana (Paris Yaşamı) kitap olarak ilk kez 1880 yılında yayımlandı. Bu romanda Zola, etrafındaki her yaşama âdeta felaketi getiren Nana adındaki bir hayat kadınının eliyle aristokrasinin ve burjuvazinin maskesini düşürür; maskenin altında beliren çürümüşlüğü, ikiyüzlülüğü gerçeklikten bir an bile ödün vermeden, açıkyüreklilikle anlatır. Zola, Nana'da Flaubert'in de söylediği gibi bir Paris miti yaratmış, edebiyata bir hayat kadını arketipi armağan etmiştir.
296 syf.
·
Puan vermedi
Turfanda Mı Yoksa Turfa Mı Üzerine Geç Kalmış Bir İnceleme
Roman biçim anlamında biraz sıkıntılı, kurguda bazı kopukluklar var, bazı cümleler anlaşılmıyor, çözümlemeler hatalı vs. Ama bunları bir kenara bırakırsak roman toplumsal eleştiri boyutuyla okumaya değer. Romanda iki türlü toplumsal eleştiri var: Biri kadın ve erkek ilişkilerine yönelik, diğeri ise devletin işleyişine. Kadın-erkek işleyişine
Turfanda mı Yoksa Turfa mı ?
Turfanda mı Yoksa Turfa mı ?Mizancı Mehmed Murad · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,726 okunma
Reklam
117 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.