Bugün, devrimciler arasında, devrimci olduklarını ve halk yararına yeni devrimler istediklerini söyleyenler arasında, az sayıda da olsa, gerçek demokrasinin tek partili rejim olduğunu söyleyenler var. Atatürk dönemindeki tek partili yönetimi gerçek demokrasi sayanlar, halkçı devrimlerin, altyapı devrimlerinin ancak öyle bir yönetimde, öyle bir "demokrasi"de yapılabileceğini ileri sürenler, yazanlar, bu düşünceyi yaymak için dergiler çıkaranlar var.
Oysa, tek parti dönemi, yeni atılımlar, yeni devrimler yapabilme gücünü yitirmiş bir dönem olarak kapanmış, geride kalmıştır. O dönemde, güçlülerin en güçlüsü sayılan Atatürk vardı başta ... Devletin ve tek partinin başında ... Bugün yeniden tek partili döneme dönülecek olsa, herhalde Atatürk'ten daha güçlü bir önder bulunamaz. O dönemde bile, Atatürk kadar güçlü bir önderin geniş yetkilerle başta bulunduğu bir dönemde bile başarılamayan bazı devrimler, şimdi öyle bir rejimle, Atatürk'süz nasıl başarılacaktır? .. O dönemde, Atatürk, iki kez, Meclis kürsüsünden, toprak reformu istemiştir; ama toprak reformuna girişme olanağını bulamamıştır.
Türkiye'de toprak reformu henüz gerçekleşmemiş olsa bile, gerçekleşebileceği evreye, uğrunda köylülerin mücadele açabileceği bir evreye, ancak, çok partili demokratik rejime geçildikten yirmi-otuz yıl sonra girilebilmiştir