Garibim Ne bir güzel var avutacak gönlümü Bu şehirde, Ne de bir tanıdık çehre; Bir tren sesi duymayagöreyim, İki gözüm, İki çeşme.
Sayfa 24 - Söylediğim gibi, mektubunu bekliyorum Nahit. Sevgi ile gözlerinden öperim.Kitabı okudu
Tren düdüğünün tıpkı yok edilişe taşıdığı mutsuz yükün yardım çığlığına benzer ürkütücü bir sesi vardı.
Reklam
Tren Sesi
Garîbim; Ne bir güzel var avutacak gönlümü, Bu şehirde, Ne de bir tanıdık çehre; Bir tren sesi duymaya göreyim, İki gözüm, İki çeşme.
Sayfa 18 - Yapı Kredi Yayınları
Son insan yürüyor Tut elimden kaçalım Kaçalım, kaçalım Bizi kimseler görmesin Arayanlar bulmasın Tren duvarları sarsmasın Yürek bu kadar hızlı çarpmasın Kan böylesine hızlı akmasın Aşkın kulakları sağır Sesi boğuk olmasın
Sayfa 70 - TUT (1955)
Uğultulu ölümsüz
°° Duysalar diyorum duysalar... Söylemem! Fırtına var dışarda... Mezarlıkta bir sessizlik... Ölümü kabullenmekte bu kadar zor mu olacaktı? Diyorum ya işte! Didem Madak kadar ölüme şair cesetim... Fırtına var ugultular yükseliyor... Soba sönmüş içinde rüzgar var... Belki melek sobada giz... Köpekler ya köpekleri nasıl unutursun maral?! Köpekler rüzgarla havlamasın söyleyin... Ölecekte olsa insan, korkuları hiç değişmiyormuş... Köpekler ulumasın mezarımda, korkardı bu ceset yaşarken... Ve tren sesi... Ah Zeze' nin Portugası ölmüştü.. Portuga' nın düdük sesi geliyor... Rüzgar onu da sarsıyor belli, rayların ağır gıcırdayan sesi geliyor... Kardeşim uyuyor yatağında bir bilse bir cesetle uyuyor... Bilmesin herkes gibi... Ve ilk defa yaşamak istiyorum... Ölünce kıymet bildi yaşamak bu cesette...
Aniden bir haber gelecek sana Öldüğümü söyleyecekler Hiç açılmamış mektuplarım çıkacak İçinde birer boynu bükük papatyalar Günlerden perşembe aylardan haziran Ürperecek için Sıcak ellerin dolayacak soğuk kollarını Gökyüzüne bakacaksın Kavuniçi bulutlar Uçsuz bucaksız yeşillikler içinde cırcır böcekleri Uzaktan gelen tren sesi Ilık rüzgâr Limonlu dondurma kokusu İşte orada ben Bir yaz düşü..
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.