Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şu Çılgın Türkler
Türk Başkomutanı'nın ordusu için halktan çarık-marık istediği duyulmuştu. Kahkahayı bastı. Trikupis bu iyimser albayı uyarmak gereğini duydu: "İhtiyatı elden bırakmayın Albay Kalinski. Ayağı çıplak Türk askeri bizi iki kez yendi. Son savaşta da çok iyi dövüştüler. Şimdi daha da sert dövüşeceklerdir. İki yan için de çok kritik bir savaş olacak. Karım gönüllü hemşire olmak istedi. Düşündüm ki bu savaşta bir kişi bile çok önemli. Bu yüzden isteğini kabul ettim. O da ordu hastane- siyle birlikte cepheye gidecek...
Karanlık basmadan biraz evvel, Türklerin şiddetli baskısı karşısında cephede muharebe eden birlikler arasında çözülme ve panik başladı ve atlı olanlar Batı'ya doğru dört nala atlarını koşturmağa başladılar. Top gürlemelerinden dolayı emirlerim duyulmadığından borazana "dikkat" borusu çalmasını emrettim. Fakat bu işaret de düzeni sağlayamadı ve ancak karanlık basıp da topçu ateşi nispeten azalınca muvakkat bir sükûnet teessüs edebildi.
Sayfa 133 - Gufo Yayınları
Reklam
Balkanlı müttefiklerin Türkiye'ye karşı açtıkları savaş esnasında ben, topçu binbaşısı rütbesiyle III. Tümen kurmay başkanı idim.
Sayfa 46 - Gufo Yayınları
Nikolaos Trikupis
-İnönü, beni yanına alarak Mustafa Kemal’in huzuruna çıkardı. Yunan Orduları Başkumandanlığına tayin edildiğimi de bu sırada öğrendim. Atatürk beni mert bir askere yaraşır bir şekilde kabul etti.Teessür ve heyecan içindeydim.İnönü beni kendisine takdim etti.Gazi’nin bu esnadaki sözlerini hiç unutmayacağım: “Üzülmeyin General,”dedi.“Siz vazifenizi sonuna kadar yaptınız.Askerlikte mağlûp olmak da vardır.Napolyon da vaktiyle esir olmuştu.Size karşı büyük bir hürmet hissi besliyoruz.Burada kendinizi esir addetmemenizi rica ediyorum. Misafirimizsiniz.Yakında her şey düzelecektir.Buyurun, istirahat edin."
Sakarya Savaşı'na Hazırlık
Türk Başkomutanı'nın, ordusu için halktan çarık-marık istediği duyulmuştu. Yunan Albayı Kalinski kahkahayı bastı. Trikupis bu iyimser albayı uyarmak gereğini duydu: "İhtiyatı elden bırakmayın Albay Kalinski. Ayağı çıplak Türk askeri bizi iki kez yendi."
Sayfa 275 - Bilgi Yayınevi, 105.Baskı, Eylül 2005, AnkaraKitabı okudu
Şu kopan fırtına...
26 Ağustos 1922 Soğuk Afyon gecesinin sessizliğini Mustafa Kemal Paşa'nın kendinden ve ordusundan emin sesi bozar; "Allah Türk milletini ve ordusunu sıyanet edecektir!" Saat 04:30'a doğru muharebe idare yerine önce Başkomutan flaması dikilir. Ardından onun etrafını ordu ve kolordu flamaları çevirir. Saat 05:00'te Başkomutan tarassut dürbününün başına geçer. Ve sakin, soğuk Afyon tepeleri o anda sarsılmaya başlar. 15. Tümen cephesinden 150 mm'lik bir obüs seher sessizliğini bozar! Trikupis'i günlerdir uykusuz bırakan, bir milletinse hasretle beklediği fırtına kopmaktadır. Bu kopan fırtına, Türk ordusudur..!* *Yahya Kemal Beyatlı'nın 26 Ağustos 1922 adlı dörtlüğünden alınmıştır.
Sayfa 210Kitabı okudu
Reklam
"General Trikupis'i selamlayarak elini uzatan Ali Rıza Bey'in sözleri yüzlerce yıllık bir askeri kültürün galibiyete kattığı asaletin ta kendisidir: 'Üzülmeyin general, harp talihi her asker için yenmek kadar yenilmektir de, esasen Yunan ordusu için memleketimizde yapılacak bir iş de yoktu."
Esir Trikupis Türk Orduları Başkomutanının Karşısında:
~•~ M. Kemal Paşa konuşmanın sonunda, "Hacianesti yerine Başkomutanlığa atandığınızı biliyor musunuz?" diye sordu. "Hayır." "Bildirmek için telsizle sizi arıyorlardı." "Durumumuz bu işte Mareşalim. Yönetim her zaman olayların gerisinde kaldı. Sonuç da tabi böyle oldu." Utanç içinde önüne baktı. "Üzülmeyin General. Siz vazifenizi yaptınız. Artık misafirimizsiniz..." ~•~
Sayfa 654 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Kilittepe'yle Dikmenbaba Tepesi arasında mevzilenmiş 57nci Tümen'in 75 mm'lik sahra bataryaları üç buçuk senelik kan ve gözyaşının, yakılıp yıkılan yüzlerce köyün, katledilen binlerce köylünün hesabını sormaktadır. Gün artık merhamet günü değildir. Trikupis'in kolordusu için cehennemin kapısı açılmıştır.
Kolordu Bağlı Birlikleri, Afyon'daki askeri okulun öğrencileri, Yunanlı memurlar, cephane kamyonları, ambulanslar, demiryolu görevlileri, subay aileleri, kargaşalık içinde Afyon'u terk ediyorlardı. Kargaşalığın sebebi, Afyon'un düşeceği hiç düşünülmediği için bir boşaltma planı yapılmamış olmasıydı. Son olarak General Trikupis ve karargah kadrosu, koşar adım komutanlık binasından çıktılar. Koyu bir yangın dumanı şehri kaplamaktaydı. Yunan ruhu, Türklere ait bir yerleri yakmadan sükünet bulmuyordu. Telaşla otomobillere bindiler. Son subay da binince kafile hareket etti. Yunan işgali ve zulmü sona ermişti. Bütün minarelerden sala verilmeye başlandı. İmaret camisine koşup aç ve susuz bırakılmış olan Türkleri kurtardılar. Ama gittikçe genişleyen yangınlarla baş edemediler..
Sayfa 624 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
155 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.