Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Trikupis bir yıl boyunca Kayseri'de tutuldu. Esir kampı değildi, Kızılay kampıydı. Neredeyse silahlı nöbetçi bile yoktu. Hemen gönderilseydi, Yunanistan'da iç hesaplaşma başlamıştı, kesinlikle asılacaktı. Bu nedenle, savaş tamamen sona erene kadar bekletilecek, Yunanistan'da sular durulunca gönderilecekti. Böylece, hem Trikupis'in hayatı kurtarılmış olacak, hem de esir değişiminde kullanmak üzere büyük bir koz tutulmuş olacaktı.
Sayfa 413Kitabı okudu
Öylesine kibirlidir ki ne cephedeki Trikupis'in uyarılarına kulak verin ne de Türklerin taarruza geçme olasılığına kafa yorar. Bu gereksiz özgüven nedeniyle ordusunun yok oluşunu İzmir'den izlemek zorunda kalacaktır.
Reklam
26 AĞUSTOS 1922
Trikupis'i günlerdir uykusuz bırakan, bir milletinse hasretle beklediği fırtına kopmaktadır. Bu kopan fırtına, Türk ordusudur...
Sayfa 210Kitabı okudu
Ama ne tepedir o!!.. Zafertepe'den bütün Afyonkarahisar görünür..
"Henüz çoğu birlik taarruz düzeni alamamış olduğu için burada vakit kaybetmek istemeyen Sarışın Kurt ateş hattına, 11 Tümen cephesine gider ve Yarbay Ahmet Derviş Bey'in gözetleme yerinde kumandayı eline alır." Başkomutan Zafertepe'dedir! Aynı dakikalarda her yönü denediği halde kapandan çıkış bulamayan General Trikupis çaresizliği yaşamaktadır.."
Generale Afyon içiriyorlar
“Mart ayında, çoktanberi et yememiş olduğumuz için, o zamanki Kurmayımla beraber et yemek ihtiyacını duyduk ve ertesi günü yemekte kaynamış otumuz vardı ve biz bunların yabani hindiba olduğunu sanıyorduk. Yemekten sonra yazıhanemde her zamanki on dakikalık uykumu al­mak istedim, fakat bu defa bir saat uyumuşum ve güçlükle uyanabildim. Kurmayım odama geldiği zaman ona bu hadiseyi anlattım ve o da bana gerek kendisinin, gerek­se de diğer subayların da başından aynı ola­yın geçtiğini anlattı. Başlangıçta bu hadiseyi nasıl izah edece­ğimizi bilmiyorduk, fakat sonra sebebini anladık. Bizim hindiba sandığımız ot, Afyonkarahisar' a ismini ve­ren bu bölgede çok miktarda ekilen ve lezzet bakımından hindibaya benziyen Afyon imiş. Üzeri çizilince, çizilen yer­lerden afyonu ihtiva eden bir sıvı akar. Bir gün, Afyon Türk belediye başkanı beni ziyaret etti; kendisine başımızdan gelenleri anlattım. o da bana, bu otu yi­yenin iyi uyuduğu cevabını verdi.
Yunan General Trikupis...
Türk Halkının ve Hükümetinin Cumhuriyet bayramını kutluyoruz. -Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Bağımsızlığının 99. yılını kutlayan Türkiye'deki dostlarımızın Bağımsızlık Günü kutlu olsun. -Israil Dişişleri Bakanliğı .. .. .. Aklıma, esir alınan Yunan General Trikupis'in 10 Kasım günlerinde Atatürk'ün Selanik'teki evini ziyaret etmesi geldi. Bu linkten de Trikupis ile yapılan söyleyişi dinleyebilirsiniz. youtu.be/GS6lNxl_RnQ
Reklam
Esir Trikupis Türk Orduları Başkomutanının Karşısında:
~•~ M. Kemal Paşa konuşmanın sonunda, "Hacianesti yerine Başkomutanlığa atandığınızı biliyor musunuz?" diye sordu. "Hayır." "Bildirmek için telsizle sizi arıyorlardı." "Durumumuz bu işte Mareşalim. Yönetim her zaman olayların gerisinde kaldı. Sonuç da tabi böyle oldu." Utanç içinde önüne baktı. "Üzülmeyin General. Siz vazifenizi yaptınız. Artık misafirimizsiniz..." ~•~
Sayfa 654 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
O fırtınayı koparan Atam ve silah arkadaşları ruhunuz şad olsun..
"Sabaha karşı Muzaffer Kılıç yanına geldiğinde Mustafa Kemal Paşa tıraşını olmuş, eldivenleri elinde, tabanca kemerini kuşanmaktadır. "Hazır mıyız çocuk? Hazırlıkların tamam olduğunu öğrenince çadırından çıkar. Soğuk Afyon gecesinin sessizliğini Mustafa Kemal Paşa'nın kendinden ve ordusundan emin sesi bozar. "Allah Türk milletini ve ordusunu siyanet edecektir!" Ve sakin, soğuk Afyon tepeleri o anda sarsılmaya başlar. 15 inci Tümen cephesinden 150 mm'lik bir obüs seher sessizliğini bozar! Trikupis'i günlerdir uykusuz bırakan, bir milletinse hasretle beklediği fırtına kopmaktadır. Bu kopan fırtına, Türk ordusudur..."
Artık oyunun kuralarını,hatta Trikupis'in atacağı adımları bile belirleyen Kocatepe'deki Sarışın Kurt'tur. "Şah"
Gün artık merhamet günü değildir. Trikupis'in kolordusu için cehennemin kapısı açılmıştır.
Reklam
107 syf.
7/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Trikupis 'in vefası
General Trikupis, Osmanlı -Yunan savaşı, Balkan savaşları, Türk Kurtuluş Savaşlarina katılmış deneyimli bir subay. Bizce bilinen özelliği Büyük taarruzda, 2 Eylül 'de beraberindekilerle birlikte esir düşmesidir. Trikupis esir düştükten sonra M. Kemal tarafından esir gibi değil, misafir gibi agirlanmistir. Hiçbir kötü muameleye uğramadığı gibi hayatını da M. Kemal'e borçludur. Şöyle ki, bozgun sonrası ülkelerine dönen Yunan subaylar alelacele yargılamalar sonucu kurşuna dizildiler. Bunun olacağını öngören M. Kemal, esirleri tam bir yıl iade etmedi. Yunanistan 'daki siyasi ortam durulunca ifadelerini onayladı. İade sonrası Trikupis yargılanmaya gerek bile görülmeden görevine devam etti. Askerlik sonrası ise valilik görevine atandı. Hayatını M. Kemal'e borçlu olan Trikupis, vefa örneği göstererek her 10 Kasım 'da Türkiye'ye geldi ve atamızı andı. General Trikupis anılarında Balkan savaşlarından itibaren askerlik görevinden anekdotlar aktarıyor. Basit bir anlatımı var. Satır aralarında ilginç bilgiler şaşırttı açıkçası beni. Örneğin, Kurtuluş Savaşı'nda Yunan ordusunun Türk ordusundan hem personel hem de silah olarak daha kısıtlı olduğunu söylüyor Trikupis. Yine Yunan orduları başkomutani olarak atandığını M. Kemal 'den öğreniyor. Halbuki o sırada esir düşmüş. Birkaç saatinizi alacak bir kitap. Çok mu iyi? Hayır.. Ama yine de Yunan bakış açısına dair bir ilk satır yakalabilirsiniz.
General Trikupis & Hatıralarım
General Trikupis & HatıralarımNikolaos Trikupis · Kitapçılık Ticaret Limited Şirketi Yayınları · 196713 okunma
Türkler çok defa cephaneleri olmadığı için el bombasi ve süngüye başvuruyordu.
Sayfa 67 - İnönü savaşıKitabı okudu
Fakat Türkler de işitilmemiş bir cesaret ve taassupla ' dövüşerek birbirlni takip eden mukabil hücumlar yaptilar.
Sayfa 67 - İnönü savaşıKitabı okudu
151 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.