"Günümüzde 'can sıkıntısını geçiştirme pazarı'na bakınca, bireyi kendi karanlığına hapsettiğini düşünmeden edemiyorum. Dikkatli kullanmaya çalıştığım halde can sıkıntımı teknolojiyle geçiştirmeye çalışırken yakalıyorum kendimi. İşin kötüsü bu pazar sıkıntını geçirmiyor ;örtüyor, öteliyor. Kendini kandırmak! " -Ahmet Mümtaz Taylan (Tuhaf Dergi, #evdekal özel sayısı)
"Camus'de ya da Sartre'de birer cep telefonu olaydı edebiyat eksik kalacak, varoluşçuluk diye bir akım hiç olmayacaktı belki de! (Gülüşmeler) Sonuçta, içinden devlet geçen her düzen can sıkıntısına karşıdır ve izin vermez. Düşünsene, Doğu Bloğu'nun canı sıkılmasa o Berlin Duvarı yıkılır mıydı? Yasaklanmış can sıkıntısı enerjisinin patlamasıdır o duvarın yıkılışının asıl sebebi. Can sıkıntısı her hareketimizi, her seçimimizi etkiliyor. Nelerin can sıktığını konuşsak buradan köye yol olur, fakat esasen düzen canınızın sıkıldığını fark etmemizi istemiyor. Siyasetin yazısız kurallarından biridir, "Ahaliyle her şey konuşulmaz." Ahaliyle her şey konuşulmayacağı için bazı tehlikesiz konular üzerine konuşulur. Ama işte öyle işlemiyor, konuşulmayanlar önce can sıkıntısına sonra patlamaya hazır tümörlere dönüşüyor. Oysa can sıkıntısı faydalı mikroplar gibi. İnsanın canı sıkılmıyorsa ne değişir ne de değiştirir." Tuhaf Dergi #EvdeKal sayısı - Ahmet Mümtaz Taylan
Reklam
"Bu dünyada can sıkıntısını geçirmenin iki yolu var: Ya tüketeceksin ya üreteceksin." Tuhaf Dergi #EvdeKal sayısı - Hakan Günday
"Tuhaf" Dergi, #Evdekal Özel Sayısı;
İlk sayısından itibaren takip ettiğim Tuhaf dergi, bu zor günlerde çok güzel ve özel bir işe imza atmış. #Evdekal sloganıyla sadece online olarak okurlara bir derleme sunmuşlar. "Evde kalmak okumaya, izlemeye, dinlemeye engel değil. Bu evrensel dayanışmaya katkı sunan herkes için dergimizde yayınlanmış hikâye, makale ve söyleşilerden bir derleme hazırladık. Tuhaf Dergi #EvdeKal sayısı şimdi yayında!" PDF Dergi Linki: t.co/LDK6reZRZ7 Paylaşım Linki: t.co/OSowVOdp6q *İster Twitter, ister buradan, isterseniz de sadece PDf linkini paylaşın, daha fazla kişi okusun.
Kafkaokur
Kafkaokur dergisini yıllar önce instagramda gördüm ve o zamandan beri takip ediyorum. Her paylaşımda hayranlıkla izlerdim ve çok imrenirdim sahip olup okuyabilenlere. Çok uğraşmıştım internet üzere satın almayı ama yurt dışından ısmarlamak için imkanım yoktu malesef. Bende geçen sene ağustos ayında türkiyeye gittiğimde derginin çıktığı yıldan bu güne kadar her senenin bir sayısını aldım. Kırtasiyedeki adam bana tuhaf tuhaf "bu manyak neden 92486474 tane eski dergi alıyor" dercesine baktığında "ne yapim bunları yıllardır almak istiyordum" dedim gülerek 😅 Hayatımdaki en mutlu olduğum anlardan biriydi. Bi insan 2015 yılına ait bi dergiyi aldığı için nekadar mutlu olabilir ki ? Neyse o günden beri tüm dergiler dolabımda paket halinde duruyordu ve bu seneye kadar neredeyse hiç birini açmamıştım. İşte tam o an fark ettim ki, çok istediğimiz bir şeyi elde ettiğimizde, aslında sadece onun hayali bizi mutlu ediyormuş. Elinde olduğu an, değeri ve kıymeti kayboluyor. Bu yüzden değerini bilmek için bazen eşyalara sahip olmamak çok daha kiymetli...
"Başınız sağolsun, hasta mıydı?" "Yok efendim, merakı bitti.." Tuhaf Dergi..
Reklam
361 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.