...Tükürün
Tükürün o ehl-i zulmün o merhametsiz yüzüne...❗
Bediüzzaman Said Nursî
Tükürün Müslümanlara alçakça vuran MÜNAFIKLARA ❗
Tükürün onlara alkış tutan KAHPELERE...❗
Tükürün batının vicdansız SOYSUZLARINA...❗
Tükürün zulme sessiz kalan DEYYUZLARA..❗
Arakan'a giden Hoca efendi anlatıyor;
“Oraya giderken valizimde, bavulumda oyuncaklarla gitmiştim . O çocukları görünce oyuncakları çıkarıyim dedim hediye edeyim. Çocukları sevindiririz diye..
Çıkarmaz olaydım, vermez olaydım. Çocuklara renkli, plastik olan oyuncaklar verdim. Birde geriye dönüp baktım ne göreyim. Çocuklar ömürlerinde oyuncak görmemişler, yiyecek zannediyorlar, alıyorlar çiğniyorlar, çiğniyorlar yutamayınca da tükürüp yere atıyorlar. Tükürün yavrum tükürün dedim, Dünyanın vicdansızlığına tükürün, ümmetin duyarsızlığına tükürün... Biz bunları hakettik dedim. Biz kendi evlerimizde çocuklarımıza yemek beğendiremezken, elbise beğendiremezken, modanın kavgasını verirken, hayatında hiç oyuncak görmemiş ve verdiğim oyuncağı yiyecek bir şey zannedip çiğneyen çocuk gözümün önünden gitmiyorr...”
Samimi Olun...
"Nefret edin benden, gerekirse gelip yüzüme tükürün, ama samimi olun."
İyilik, övgü, dostluk, arkadaşlık, aşk. Ne basit sözcükler oldu. Herkesin ağzında dolanan bir sakızdan farkları kalmadı... Halbuki bir iyilik, belki binlerce kötülüğü silerdi. Şimdiki iyilikler kötülüğü davet edermişcesine, gösterişi reklam edermişcesine... Ben Samimiyet istiyorum. Belki içten bir gülümseme, yürekten bir dua istiyorum. Belki çetin bir nefret istiyorum ama SAMİMİYET istiyorum. Belki sonuna kadar, yalnızlığı yaşamak, yada son nefesime kadar bir aşkın kahramanı olmak. Ama samimi olmak..
İnsanlar sıcağa küfrederken pes etmeyip hergün doğan güneş olmak istiyorum. Sadakat istiyorum.
Gidicem mi dedim, sözlerin vazgeçirdiği biri olmak yerine, hiçbir sözün tesir etmeyeceği bir kalpsiz olmak istiyorum.
Vazgeçebilmeyi başarmak istiyorum.
Ya tam müslüman olmak istiyorum, ya da tam ateist. Eğer savunacaksam, insanlar görsün diye değil, başkalarının sözlerini değil, yüreğimden geçeni haykırarak savunmak istiyorum. Çünkü ben dinimde de SAMİMİYET istiyorum.
Kocaman bahçe değil, ömrümün sonuna kadar ilgileneceğim ona sadık kalacağım tek bir gül istiyorum. Onunla konuşmak istiyorum. Çünkü ben sahiplenmekte SAMİMİYET istiyorum. Ya dibe çeksin bu yalnızlık beni, ya baş tacı olayım gönülde, çünkü ben SAMİYETE HASRET KALDIM.
Kalplerimizi düzeltelim, yormayalım artık birbirimizi, varsak var gözükelim, yoksak tümüyle kaybolalım.
Samimi olalım, diyelim ki ;
Evvela Samimiyet, Samimi niyet...
Aynen, Konferans'a Türkiye Damga Vurdu!
Kahrı hakeden İİT bildirisi Hamas’ı, İzzeddin Kassam’ı bile ağzına alamadı. Filistin halkının “meşru”(!?) temsilcisi olarak da Abbas yönetimi tanındı. Kurulacak Laik Filistin devletinin başkenti Kudüs (Allah korusun) olacakmış. Kudüs’te Laik Filistinli LGBT’liler kendi bayraklarını açacaklar, buna karşı çıkanları da Filistin polisi coplayacak.
Medeniyet denilen maskara mahlûku görün:
Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün!
Mehmet Akif Ersoy