Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

tuncayakin

tuncayakin
@tuncayakin
Lisans
82 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
Yüreğim, kimselerden ihsan dileme; Bu amansız felekten aman dileme; Bil ki, derman aradıkça artar derdin: Derdinle haldaş ol, derman dileme.
Reklam
Her birey, kendi çıkarına uygun olanı yapmaya meyillidir. Bu yüzden evrensel ahlâk yasası olamaz. Thomas Hobbes
Yaşamını birşey beklemeden yaşayaca ksın. Ne çok şey beklediğini biliyorsun; gene, bekleyeceksin onları (elinde değil bu ); ama beklentilerinin ne ifade ettiklerini, ne anlama geldiklerini - beklediğin, beklediklerin de, bir gün tutup gelirlerse, onların da ne ifade edeceklerini, ne anlama geleceklerini­ bilerek yaşayacaksın. Ne be klediğini bilerek -ama, beklemeden­ yaşayacaksın : en çok beklediğinin de, gelse bile bir gün, hiç bir zaman beklediğin anlamda gelmeyeceğini bilerek ... Yaşamın bir bekleme olacak - ama, beklemeden yaşayacaksın.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yaşamının büyük bir bölümü, yaşamına yön verme ça balarınla geçecek - öyle ki, gün gelecek, bakacaksın, yaşamın, yön bulma ça basıyla döne döne, yola hiç çıkamamış . . . Yaşamın yönünü bulmağa çalışırken, yaşamın yolunu bulamayacaksın. Yaşamın, yön bulmaya çalışırken, yolsuz kalacak - yaşamın yönünü bulacağım derken, yolunu yitireceksin. -Sonunda, yaşamın yönünü bulsan - bulduğunu sansan - bile, bakacaksın ki, yolunu yürüyecek durumda değilsin artık. . . Yaşamın, yönsüz -yönü olsa bile, yolsuz - kalacak : Yönsüz, hem de, yolsuz yaşayacaksın. Yaşamınin yolu hiç olmayacak; belki, yönü olsa bile . . . Yaşamının yolu yok.
Sıradan bi r insan iyiyi ya da kötüyü dışarıdan, yani bir atlı arabadan ya da bir çalışma odasından bekler. Dü­ şünen bir insan ise kendinde bulur.
Reklam
Yerden göğe kadar hakkınız var azizim Martin! Yeryüzünde hayâlden, belâdan başka bir şey yokmuş".
Yaşamına lanet okumayan, çoğu kez kendi kendine insanların en mutsuz olduğunu söylemeyen bir tek kişi bulursanız, beni, baş aşağı denize atın.
Ölümden neden korkuyorsunuz? Siz varken ölüm yoktur, ölüm varken de siz olmayacaksınız.
— Ben bütün memleketi dolaştım, dedi. Herkes bu soruyu soruyor. Nereye gidiyoruz? Bana öyle geliyor ki, hiçbir yere gitmiyoruz. Her zaman yoldayız. Her zaman gidiyor ve gidiyoruz. Niçin insanlar bunu düşünmüyorlar? Şimdi hareket çağındayız. Halk hareket halinde. Biz nedenini ve nasıl olduğunu biliyoruz. Hareket var, çünkü hareket etmek zorundayız. Halkın yollara dökülmesinin nedeni bu. Çünkü, daha iyisini istemekte. Ve bunu elde etmenin de tek yolu bu. İstiyorlar, muhtaçtırlar, gidecekler, bulacaklar.
"Ölüm de var arkada, ölüm. Şu köşkün sahi­ bi de ölecek. Şu horoz da." Göğsüne vurdu: "Şu ben de" Yüzüme baktı: "Şu sen de . . . " "Doğru, doğru ama," dedim, "yine fark var." "Nede? Ölüden ölüye mi?" dedi. Şaşkınlığıma geldi: "Öyle ya," dedim. "Yok yok!" dedi. "Ölüden ölüye fark yok; canlıdan canlıya fark var. "
Reklam
Düşünür dururum. Şu dünyaya ne ettim? Şu dünyada ne gördüm? Neye geldim? Neden gi­ diyorum? Ne yaptım?
Bazen neşeli ve gürültülüydü, fakat çoğunlukla düşünceli ve üzgün bir dünya.
Ama işte hayat böyle: Ne fazla şikâyetçi ol ne de fazla beklentili.
Siz aktris misiniz?” Kadın isterik denebilecek bir kahkaha atıyor. “Evet, öyle diyebiliriz, evet, öyleyim. Gençliğinden beri aynı hayalin peşinde koşan, o hayalle büyüyen, hayalini gerçekleştirmek için yedi yıl boyunca sürünen, evini ipotek eden, durmaksızın çalışan birini oynuyorum.”
“Nasıl bu kadar kibirli olabiliriz? Gezegenimiz her zaman bizden güçlüydü, her zaman da bizden güçlü olacak. Biz onu yok edemeyiz; sınırı aşarsak, gezegen bizi yüzeyinden silip atar ve varlığını sürdürür. Neden hiç gezegenin bizi yok etmesine izin vermemekten söz etmiyorlar ki? “Çünkü ‘gezegeni kurtarmak’ sözü insana bir güçlülük, eylem ve soyluluk duygusu veriyor. ‘Gezegenin bizi yok etmesine izin vermemek’ ise, çaresizlik ve güçsüzlük duygularını körükleyebilir, güç ve yeteneklerimizin ne kadar sınırlı olduğunu fark etmemize yol açabilir.”
Tecrübelerim bana, insanların yalnızca, elde edip edemeyeceklerinden emin olamadıkları şeylere değer verdiklerini öğretti.
Reklam
Toplum suçu önlemek için harekete geçmiyorsa, insanlar da doğru olduğunu sandıkları her şeyi yapmaya hak kazanırlar.
İnsanlar hiç tatmin olmazlar. Ellerindeki azsa, daha fazlasını isterler. Ellerindeki çoksa, daha da çoğunu isterler. Daha da çoğunu elde ettiklerinde ise, keşke azla mutlu olabilseydik derler, ama bu yönde küçücük bir çaba bile harcayamazlar.
İç değişirse, dış da değişir; ruh yenilenirse dünya da yenilenir.
İnsanın kendisini aldatmasının bir faydası yok. Her şey boş! Mutlu kişi henüz doğmamış olandır. Hayattansa ölüm daha iyidir ve insan kendisini bu hayattan kurtarmalıdır.
Hayatta (yaşamaya değer) hiçbir şeyin olmayışını, bundan önce olmamış oluşunu, bundan sonra da olmayacak oluşunu apaçık bir şekilde nasıl gördüğümü seyreden ve eğlenen birisi.
Tanrı varsa bu dünyayı erkenden terk etmeyi seçen yaratıklara karşı cömert davranacaktır, hatta bizi burada vakit harcamaya zorladığı için özür bile dinleyebilir.
Reklam
" Osmanlı kendisinden olanların daha fazla güçlenmemesi için Türkler'e pek iyi davranmaz ve devletin üst kademelerinde Türklerden ziyade devşirmelere yer verirdi."