Kitabı okurken Peyami Safa'nın konuya ilişkin nasıl da sağlam bir müktesebata sahip olduğunu görüyoruz. Kitapta Osmanlı 'nın son dönemlerindeki fikir cereyanlarından başlayarak Türk İnkılabının hangi temeller üzerinde yükseldiği irdeleniyor. Kitaptaki önemli noktalara değinmek istiyorum.
Ziya Gökalp, Balkan Harbi’nin sonunda yazdığı
İSLÂM'IN DİRİLİŞİ
İslâm'ın Dirilişinde Avrupa'nın Durumu
Avrupa doğdu ve kabul görmeyi bekledi. Fakat ölüm uykusundaki Asya ve henüz varoluş sınavını vermemiş Afrika ona istediğini vermedi. Nihayetinde her eser bir yankı isterdi. Avrupa'nın vermediği bu yankı onu gürültülü bir sona hazırlıyordu ancak tek başına gitmek
Kendisi Lübnan'da doğup büyüyen sonrasında, iktisat ve toplum bilim alanında çalışmalar yapan Türkiye'de verdiği bir röportaj sırasında (Konuşmamız Lazım- 3. bölüm) Anneannesinin Adana'da doğduğunu ve Türkiye ile bağlantıları olduğunu açıklayan bir yazar.
Kitaba geldiğimizde yazar orta doğu, İslam ülkeleri ve Batı'nın
İnsanlık tarihi boyunca “sadece erkeklerin dünyası” olduğu iddia edilen tüm alanlarda yaşandığı gibi polisiyede de kadın yazarlar, kadın dedektiler vardı. Ancak bilimde, sanatta, hayatta olduğu gibi görmezden gelindiler, bazı dönemlerde özellikle yok sayıldılar. Yine de yazmaya, yeni karakter ve kurgular yaratmaya devam ettiler. Günümüzde tüm dünyada yüzlerce kadın polisiye yazarı ve okuduğumuz, izlediğimiz onlarca kadın dedektif var. Dosya yazılarımızda Amerikan, İngiliz ve Osmanlı-Türk edebiyatında kadın dedektilerin/yazarların tarihini ve bugününü tüm detaylarıyla okuyabilirsiniz.
Bu eser, Asya Türklüğünü bir bütün halinde görebilen geniş manada milli bir hassasiyetin ve şuurlu bir dikkatin eseridir. İki bölümden oluşur. Birinci bölüm "Kökü Bir Kardeşler" genel başlığı altında Saha'dan Azerbaycan'a, Karakalpak'tan Kumuklar'a bir çok Türk dünyası halkından bahseder. İkinci bölümde "Tarihin Sayfalarını Çevirirsek" genel başlığı altında Türk Kağanlığı, Türkistan, Ata Yurt ve Ülküler gibi konular ele alınır. Manas Destanı'nda geçen "közkaman" terimi ilk olarak bu eserde bahsedilir. "Kendi milletinin tarihini bilmemek ve bilmek istememek közkamanlığın işaretidir."
Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklale sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, istiklalden yoksun bir millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülemez.
NutukMustafa Kemal Atatürk · Yapı Kredi Yayınları · 201827,7bin okunma
İlk Cemil Meriç okuyuşum. Ve devamını mutlaka getireceğim. Kendisinin de tabiriyle "Umrandan Uygarlığa, Bu Ülke'nin devamı, zamanla çiçekleşen tomurcuk düşünceler..." Anlamak için çiçekleri de koklamalı. Tohum ekmek yetmez. Kitap genel ibariyle Cemil Meriç'in eleştirdiği belli bir kesimi anlatıyor. Daha doğrusu bir dönemi. Batılılaşma