Kendi kişiliğinden ziyade davasını ön planda tutmuş yazarımızın yaşamı hakkında "Türkçe sevdalanan; İslamca yanan binlerce Anadolu evlatlarından biri." olduğu dışında pek bilgiye sahip değiliz . Kitabımız ise Dava Yazıları, Gençlik ve Şuur Yazıları, Biyografik Yazılar olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler içerisinde
Bizim için cephelerde kan döken, tarlalarda alın teri akıtan ve nihayet bütçemizi doldurmak için kesesini boşaltan halkımızın malına ve canına göz dikmemek...
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
KAHRAMAN ORDUMUZA
👉1-Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
İstiklal Marşımız "korkma" diye başlar. Biliyorsun ki bu, Resûl-i Ekrem'in Sevr mağarasında Ebû Bekir'e söylediğidir. Bunlar tesadüf değil." (İsmet ÖZEL)
İstiklâl Marşı'nın ilk kelimesi KORKMAdır. Buradaki korku ne can
Bu kent her şeyiyle bana yabancı
Caddeler, binalar, bütün insanlar…
Öyle hasretim ki ezan sesine
Ararım çevremde minare, cami
Lakin takılırım çan kulesine
Her semtin muhteşem kilisesine
Yâd el elemleri sarar içimi
Uzaklarda yurdum! Burdan çok uzak
Her mevsimi güneşli, masmavi göklü
Camili, kubbeli, kümbetli, köşklü
Ozanlı, garipli,
Türk milleti uyanır ve birleşirse Müslümanlık alemi yüz milyonluk kuvvetli bir hadim kazanmış olur… Müslümanlık ancak Türklerin ve Türklüğün uyanmasıyla esirlikten kurtulacaktır!
Milliyetçilik, Bolivya dağlarında öldürülen Arjantinli maceracı serseri Guevera için zırlayıp da, sıra Kazak kahramanı Osman Batur'a gelince susmak hiç değildir.